Translation of "Valle" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Valle" in a sentence and their turkish translations:

Estamos en el valle.

Biz öyle bir vadideyiz ki.

Varios puntos salieron del valle.

Çeşitli noktalardan çıkış vardı.

El río atraviesa el valle.

Nehir vadinin içinden geçiyor.

Este es el valle de Thame.

Burası Thame vadimiz.

El mundo es un valle de lágrimas.

- Bu dünya dert dünyasıdır.
- Bu dünya çile dünyasıdır.

Se esconde un bello valle tras esa colina.

Tepenin ardında güzel bir vadi uzanır.

El valle era de veinte millas de ancho.

Vadi yirmi mil genişliğinde.

Necesito llegar al fondo del valle, hacia las montañas.

Vadinin altına geçip dağlara ulaşmalıyım. Ah!

Hay rumores de que encontraron oro en ese valle.

Vadide altın bulunduğuna dair bir söylenti var.

Sin música, el mundo es un valle de lágrimas.

Müziksiz dünya, gözyaşı vadisidir.

Cuando nieva en la montaña, hace frío en el valle.

Eğer dağda kar yağarsa, vadide hava soğuktur.

Nosotros bajamos al valle en donde se ubica la villa.

Köyün olduğu vadiye gittik.

El valle Jezreel estaba rodeado por el monte Gilboa al sur

Jezreel Vadisi'nin güneyinde Gilboa Dağı ve

- Nosotros oímos el eco de nuestras voces desde el otro lado del valle.
- Nosotros oímos el eco de nuestras voces del otro lado del valle.

Sesimizin vadinin diğer tarafından gelen yankısını duyduk.

¡Allí está el valle al que vamos! ¡Vaya, me atrapó una corriente!

İneceğimiz vadi orada! Vay canına, bir hava akımına kapıldık!

Conforme se mueve la columna, una niebla baja envuelve el lago y al valle.

Yürüyüş kolu ilerledikçe, hafif bir sis gölü ve vadiyi sarıyor.

Aníbal había saqueado el valle de Ager Falernus, quizás la región más rica de toda Roma.

Hannibal, muhtemelen Roma'nın en zengin bölgesi olan Ager Falernu Vadisi'ni talan etmişti.

Le ordenó a la mayor parte de su caballería cruzar el valle y atacar al flanco izquierdo mamluk,

Süvarilerinin bir kısmına Memlük soluna saldırmalarını

Que no podía pasar el invierno en el valle, como No podría sostener a su ejército hasta la primavera.

...onun kışı vadide geçiremeyeceğiydi, bahara kadar dahi ordusunu dayandıramadı.