Examples of using "Atraviesa" in a sentence and their turkish translations:
aynen bu şekilde elinizin içinden geçebiliyor.
Nehir vadinin içinden geçiyor.
Paris'in içinden akan nehir, Seine'dir.
Tarlaların içinde bir patika var.
Londra'dan akan nehir Thames'tir.
Paris'in içinden akan nehir, Seine'dir.
Soğuk, kurbağanın ince, nemli derisinden içeri sızıyor.
Bir balıkçı onu bir kancaya taktığı zaman, bir solucan sessizce çığlık atar mı?