Examples of using "Salieron" in a sentence and their turkish translations:
Onlar galipti.
Yıldızlar çıktı.
İşler nasıl sonuçlandı?
- Onlar hızla evlerini terk ettiler.
- Evlerini hemen terk ettiler.
Çeşitli noktalardan çıkış vardı.
Bütün planlarımız bozuldu.
Tom ve Mary dışarı çıktılar.
Onlar biz gelmeden önce gittiler.
Çocuklar oynamak için dışarı çıktılar.
Bu hafta onların hepsi tatildeler.
Sessizce çıktılar.
İşler kontrolden çıktı.
Onlar işini bitirdikten sonra dışarı çıktılar.
ve birkaç ay sonra başka makaleler yayınlandı,
ama kurtulamadıklarında kırıldılar, moralleri bozuldu
İki çocuk odadan koşarak çıktılar.
Öğle yemeğini bitirdikten sonra dışarı çıktılar.
Alarm çaldı ve herkes dışarı fırladı.
İki çocuk odadan dışarı koşarak geldi.
Evlerinden ayrılırlarken zaman kaybetmediler.
Milyarlarca insan yoksulluktan kurtuldu.
İşte o filmlerin çıktığı stüdyo
peki göbeklitepede çıkan şeyler ne için yapıldı?
daha sonrasında ise o kayaçlar magmadan çıktıktan sonra
Bazı insanlar Afrika'dan çıkıp daha soğuk daha karanlık yerlere gittiler
Ders biter bitmez, sınıftan fırlayarak çıktılar.
- Soğanları doğradığım zaman gözlerimden yaş geliyordu.
- Soğanları doğrarken gözüm yaşardı.
Boğazımı temizledim ama hiç kelime gelmedi.
Son zamanlarda eski Çin hakkında yeni gerçekler gün ışığına çıktı.
Soyguncular ağacın arkasından çıktılar ve ona saldırdılar.
İşler çığrından çıktı.
Yedinci günde bazı insanlar onu almak için dışarı çıktı, ama onu bulamadılar.
Onlar saat beşte gitti, bu yüzden saat altıya kadar evde olmalılar.
Fakat halktan tek bir isteği vardı. Bir kişi bile sokağa çıkmasın. Ve çıkmadılar.
Kısa eteklerin modası çoktan geçti.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.