Translation of "Mundo" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Mundo" in a sentence and their turkish translations:

Mi mundo también es tu mundo.

Benim dünyam senin de dünyan.

- ¡Bienvenido al mundo real!
- ¡Bienvenida al mundo real!
- ¡Bienvenidas al mundo real!
- ¡Bienvenidos al mundo real!

- Gerçek dünyaya hoş geldin!
- Gerçek dünyaya hoş geldiniz!

Hola, mundo.

Merhaba dünya.

¡Hola mundo!

- Selam dünya!
- Merhaba dünya.

- Odio al mundo porque el mundo me odia.
- Odio al mundo porque el mundo me odia a mí.

Dünyadan nefret ediyorum çünkü dünya benden nefret ediyor.

- Darwin cambió el mundo.
- Darwin transformó el mundo.

Darwin dünyayı değiştirdi.

- ¡Trabajadores del mundo, uníos!
- Obreros del mundo, ¡uníos!

- Dünyanın bütün işçileri, birleşin!
- Dünyanın işçileri, birleşin!

- El mundo es duro.
- El mundo es cruel.

Dünya acımasız.

Para el mundo

Dış dünyaya karşı

Desafía al mundo

tüm dünyaya meydan okuyor

¡Adiós, mundo cruel!

Elveda, acımasız dünya.

Ella tiene mundo.

O sofistike.

- Soy ciudadano del mundo.
- Soy un ciudadano del mundo.

- Ben bir dünya vatandaşıyım.
- Bir dünya vatandaşıyım.

- El mundo es un pañuelo.
- El mundo es pequeño.

- Dünya küçük.
- Dünya küçüktür.

Si no puedes cambiar el mundo cambia tu mundo.

Dünyayı değiştiremiyorsan dünyanı değiştir.

- El dinero mueve el mundo.
- El dinero rige el mundo.
- El dinero gobierna el mundo.

Para dünyayı yönetir.

Tanto en países del primer mundo como del tercer mundo.

aynı kalite ve etkinlikte olacaktır.

- ¡Qué pequeño es el mundo!
- El mundo es un pañuelo.

Ne küçük bir dünya!

- ¿Cuántos idiomas hay en el mundo?
- ¿Cuántos idiomas existen en el mundo?
- ¿Cuántas lenguas hay en el mundo?
- ¿Cuántas lenguas existen en el mundo?

Dünyada kaç tane dil var?

Regresamos al mundo ordinario.

sıradan dünyaya geri dönüyoruz.

El mundo está cambiando.

Dünya değişiyor.

A un mundo proverdad.

hakikat yanlısı dünyaya ilerleyebiliriz.

Sueño con ese mundo

coğrafya derslerinde

Es un mundo diferente.

Bu farklı bir dünya.

Quieren cambiar el mundo.

Dünyayı değiştirmek istiyorlar.

Verán el mundo recto

onlarda dünyayı düz görecekler

El mundo es plano

Dünya düzdür kesin

Y el mundo gira

birde dünya dönüyor üstüne

Wow mira el mundo!

vay be dünyaya bak!

El mundo es pequeño.

Dünya küçüktür.

Todo el mundo muere.

Herkes ölür.

Nada cambiará mi mundo.

Hiçbir şey hayatımı değiştirmeyecek.

Dios creó el mundo.

- Allah dünyayı yarattı.
- Tanrı dünyayı yarattı.

¿En qué mundo vivimos?

Nasıl bir dünyada yaşıyoruz?

El mundo ha cambiado.

Dünya değişti.

Es un mundo cruel.

Bu zalim bir dünya.

El mundo es cruel.

Dünya zalim.

Quiero cambiar el mundo.

Dünyayı değiştirmek istiyorum.

Es un mundo maravilloso.

Bu harika bir dünya.

El mundo es grande.

Dünya büyük.

El mundo es peligroso.

Dünya tehlikeli.

Es un mundo peligroso.

Bu tehlikeli bir dünya.

¡Qué mundo más raro!

Ne kadar garip bir dünya.

Darwin cambió el mundo.

Darwin dünyayı değiştirdi.

Quiero crear mi mundo.

Ben kendi dünyamı yaratmak istiyorum.

Otro mundo es posible.

- Başka bir dünya mümkündür.
- Başka bir dünya mümkün.

¡Qué mundo más maravilloso!

Ne harika bir dünya!

Paz en el mundo.

Dünyada barış olsun.

¡Todo el mundo, escuchad!

Dinle millet!

Todo el mundo llora.

Herkes ağlar.

Vivo en tu mundo.

Ben senin dünyanda yaşıyorum.

El mundo me odia.

Dünya benden nefret ediyor.

Podemos curar el mundo.

Biz dünyayı iyileştirebiliriz.

Todo el mundo bailaba.

- Herkes dans etti.
- Herkes dans ediyordu.

- Ella viajó por todo el mundo.
- Viajó por todo el mundo.

O, dünyanın dört bir yanını gezdi.

- Hoy, amo a todo el mundo.
- Hoy amo al mundo entero.

Bugün ben bütün dünyayı seviyorum.

- Todo el mundo está riéndose.
- Todo el mundo se está riendo.

Herkes gülüyor.

- Aburre a todo el mundo.
- Él aburre a todo el mundo.

O herkesi sıkıyor.

- Sos el mejor padre del mundo.
- ¡Eres el mejor papá del mundo!
- Eres el mejor padre del mundo.

Dünyadaki en iyi babasın.

- ¿Cuándo el mundo llegará a su fin?
- ¿Cuándo se terminará el mundo?

- Dünyanın sonu ne zaman gelecek?
- Dünya ne zaman sona erecek?

- El mundo está lleno de idiotas.
- El mundo está lleno de tontos.

Dünya aptallarla dolu.

- Coleccionamos sellos del mundo entero.
- Coleccionamos sellos de todas partes del mundo.

Tüm dünyadan pul topluyoruz.

- Todo el mundo habla un idioma.
- Todo el mundo habla una lengua.

Herkes bir dil konuşur.

- Me gustaría viajar alrededor del mundo.
- Me gustaría recorrer todo el mundo.

Dünyayı gezmek istiyorum.

- El mundo no gira alrededor tuyo.
- El mundo no gira a tu alrededor.
- El mundo no gira en torno tuyo.

Dünya senin etrafında dönmüyor.

Y viajaba por el mundo.

ve dünyayı dolaşmaya başladım.

Mi mundo es totalmente silencioso.

Dünyam tamamen sessiz.

Es el mundo del protagonista.

Ana karakterin dünyası.

Pudimos literalmente cambiar el mundo.

abartısız bir şekilde dünyayı değiştirebildik.

Y muchas naciones del mundo.

ve dünyanın dört bir yanındaki birçok milletle iyi ilişkilerimiz oldu.

Mi mundo estaba hecho pedazos.

hayatım küçük parçalar hâlinde.

Y él cambió el mundo.

Ve o dünyayı değiştirdi.

Era un mundo totalmente distinto.

Farklı bir dünyaydı.

Y en todo el mundo.

her gün ne kadar muz tüketiyoruz?

Imagínense cómo sería este mundo:

Dünyanın çocukların geleceği heyecanla bekledikleri

Salía al mundo de nuevo,

Oraya geri dönüyor,

El desorden aflige al mundo,

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

Para construir un mundo mejor.

mücadele imkânı istiyorlar.

JC: Es un mundo nuevo.

JC: Yepyeni bir dünya var artık.