Translation of "Río" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Río" in a sentence and their turkish translations:

¡Un río!

Bir nehir!

- El río fluye tranquilamente.
- El río fluye pacíficamente.

Nehir sakin bir şekilde akıyor.

- Bogamos río abajo.
- Fuimos en canoa río abajo.

Kanoyla akıntı yönünde yol aldık.

- ¿Es esto un río?
- ¿Es ese un río?

Bu bir nehir mi?

Un río fluye.

Bir nehir akar.

Fui al río.

Ben nehre gittim.

Fuimos al río.

Biz nehre gittik.

Cruzó el río.

O, nehri geçti.

El río Shinano es el río más largo en Japón.

Shinano Japonya'daki başka herhangi bir nehirden daha uzundur.

- Yo estaba nadando en el río.
- Nadé en el río.

Nehirde yüzüyordum.

- El río se salió de madre.
- El río se desbordó.
- El río se salió de su cauce.
- El agua del río se desbordó.

Nehir taştı.

Nadé en el río.

Nehirde yüzdüm.

El río es amplio.

Nehir geniştir.

El río es peligroso.

Nehir tehlikelidir.

¿Puedo irme al río?

Ben nehre gidebilir miyim?

Se cayó al río.

O, nehre düştü.

Caminamos por el río.

Nehir boyunca yürüdük.

Finalmente atravesé el río.

Sonunda nehri geçtim.

Este río es hermoso.

Bu nehir güzel.

Estoy atravesando el río.

Nehrin karşısına geçiyorum.

Me río de Tom.

Tom'a gülüyorum.

¿Esto es un río?

Bu bir nehir mi?

Ese río es largo.

Bu nehir uzun.

Caminé por el río.

Ben nehir boyunca yürüdüm.

Acampamos cerca del río.

Biz nehrin yanında kamp yapmaya gittik.

¿Es esto un río?

Bu bir nehir mi?

Tom cruzó el río.

Tom nehrin karşısına geçti.

- Puede que nade en el río.
- Podría nadar en el río.

Nehirde yüzebilirim.

- Ya hay subte en Río.
- Ya existe un metro en Río.

Rio'da zaten bir metro var.

- Él está nadando en el río.
- Él nada en el río.

- O, nehirde yüzüyor.
- O, nehirde yüzer.

- ¿Cuál es el nombre de ese río?
- ¿Cómo se llama aquel río?

Şu nehrin adı nedir?

- Había un puente entre cada río.
- Había un puente sobre cada río.

Her nehir üzerinde bir köprü vardı.

Río pasa bajo el pramit

pramit'in altından nehir geçiyor

No tires piedras al río.

Kayaları nehre fırlatmayın.

¿Puedes cruzar el río nadando?

Nehri yüzerek geçebilir misin?

Tú vas al río Chikushi.

- Sen Chikushi nehrine git.
- Chikushi nehrine gidersin.

El río atraviesa el valle.

Nehir vadinin içinden geçiyor.

El río se ha secado.

Nehir kurudu.

No nades en el río.

Nehirde yüzme.

Fue a pescar al río.

Nehirde balık tutmaya gitti.

Puedo nadar en el río.

Nehirde yüzebilirim.

El río es profundo aquí.

Nehir burada derin.

Ellos cruzaron el río nadando.

Onlar nehri yüzerek geçtiler.

Crucé el río en bote.

Nehri tekne ile geçtim.

Estoy nadando en el río.

Nehirde yüzüyorum.

Tom está atravesando el río.

Tom nehrin karşısına geçiyor.

Él sabe cruzar el río.

O bir nehri nasıl geçeceğini biliyor.

Quería nadar en este río.

Ben bu nehirde yüzmek istedim.

Fui a nadar al río.

Nehirde yüzmeye gittim.

El Amazonas es un río.

Amazon bir nehirdir.

Fui a pescar al río.

Nehirde balık tutmaya gittim.

Un río divide la ciudad.

Bir nehir kasabayı bölüyor.

¿Es poco profundo este río?

Bu nehir sığ mı?

Él nada en el río.

O, nehirde yüzer.

¿Qué río pasa por Zaragoza?

Zaragoza'dan hangi nehir geçer?

Me río de su ingenuidad.

Ben onun saflığına gülüyorum.

¿Cómo se llama este río?

Bu nehrin adı nedir?

Ann cruzó el río nadando.

Ann nehrin karşı tarafına yüzdü.

Nos zambullimos dentro del río.

Nehre daldık.

Quiero zambullirme en el río.

Nehre dalmak istiyorum.

Se lavaron en el río.

Nehirde kendilerini yıkadılar.

Cruzamos el río por bote.

Nehri kayıkla geçtik.

Pesqué en el río Támesis.

Thames nehrinde balık tuttum.

- Es muy peligroso nadar en este río.
- Es muy peligroso nadar por este río.

Bu nehirde yüzmek çok tehlikeli.

- Vi gente nadando en el río.
- Vi a algunas personas nadar en el río.

Bazı insanların nehirde yüzdüklerini gördüm.

¡Un río! Bueno para un superviviente.

Bir nehir! Mücadeleci için iyi bir şey.

El río inundó una extensa área.

Nehir geniş bir alanı su altında bıraktı.

Harry consiguió atravesar el río nadando.

Harry nehri yüzerek geçmeyi başardı.

Nosotros medimos la profundidad del río.

Nehrin derinliğini ölçtük.

Una pelota está flotando río abajo.

Bir top nehirden aşağı doğru yüzüyordu.

El río fluye hasta el mar.

Nehir denize doğru akmaktadır.

El río desemboca en un lago.

Nehir bir göle boşalmaktadır.

Casi se ahogó en el río.

Neredeyse nehirde boğuluyordu.

He intentado nadar en el río.

Nehirde yüzmeye çalıştım.

Sugiero que atravesemos el río nadando.

Ben yüzerek nehrin öbür yakasına geçmeyi öneriyorum.

Fui a pescar al río ayer.

Dün nehirde balık tutmaya gittim.

Me gustaría nadar en este río.

Ben bu nehirde yüzmek istiyorum.

Vive al otro lado del río.

O, nehrin karşı tarafında yaşıyor.

Su casa está cerca del río.

Onun evi nehrin yanındadır.

Vamos a nadar en el río.

Gidelim ve nehirde yüzelim.

Tom está pescando en el río.

Tom nehirde balık tutuyor.

Tom está nadando en el río.

Tom nehirde yüzüyor.

Conseguimos cruzar el río a nado.

- Nehri yüzerek geçebildik.
- Biz nehirde yüzmeyi başardık.

Me gusta pescar en el río.

Nehirde balık tutmayı seviyorum.

Él nadó a través del río.

O, nehir boyunca yüzdü.