Examples of using "Colina" in a sentence and their turkish translations:
Onlar tepeye tırmanmaya başladılar.
Çocuklar tepeden aşağıya koştular.
Benim evim bir tepe üzerindedir.
- Tepeye çıkmalısın.
- Tepeye tırmanmalısın.
Tepe her zaman yeşildir.
Ben tepeye yürüdüm.
Brian tepenin üzerinde yaşıyor.
İngilizler tepeye tırmandı.
Tepede bir kale vardı.
Tepe tamamen karla kaplıydı.
Tepede bir ev var.
Otel bir tepe üzerinde duruyor.
O, bisikleti ile tepeden indi.
Tepenin üzerinde duran şu kuleye bak.
O, tepede duruyor.
Tepe sonbahar renkleri ile parlıyor.
Tepede bir sürü bodur ağaçlar büyümektedir.
- Kilise bir tepenin üzerinde duruyor.
- Kilise bir tepenin üzerinde bulunuyor.
Onun villası tepede oturuyor.
Okulu, büyük bir tepenin üzerindedir.
Okul tepe üzerindedir.
İngilizler Breed's Hill'i ele geçirdi.
Evim tepelik bir yerde.
Tepedeki bina bizim okulumuzdur.
Kraliyet Sarayı bir tepenin üstüne yapıldı.
Bu tepede küçük bir kale vardı.
Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.
O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
Tepenin ardında güzel bir vadi uzanır.
Bu tepeden bütün şehri görebilirsin.
Tepedeki ev bayağı eski.
Tapınak tepenin üstündedir.
Ev tepenin üstünde.
Köy, tepenin kenarındadır.
Tepedeki ev onun.
Babam ve arkadaşı bir sonraki tepe üzerinde mısır ekecek.
Tepenin eteğinde beyaz bir bina görürsün.
altı aylık bebekler.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
Ama en tepede hiçbir rahatlama ve hayır bulmazlar. Su.
Hannibal tepeden aşağı doğru hızlıca gelirken Kartacalı askerler de eş zamanlı olarak onları tepeden sürükledi.
Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim.
Vadiye doğru dörtnala çıkan Qutuz askerlerinin hatlarına katılarak savaşmaları için ısrar ediyordu.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
taşlar kaydırılarak tepeye kadar çıkarılıyordu inşaat bittikten sonra ise en dış sarmal kısım yıkılarak bugün ki halini alıyor