Translation of "Transportar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Transportar" in a sentence and their turkish translations:

- Es demasiado pesado para transportar.
- Es demasiado pesada para transportar.

Bu, taşımak için çok ağır.

El polen es muy importante para transportar

polen taşımada çok büyük önem taşıyor

Ya que transporta oxígeno versus no transportar oxígeno,

kandaki renk değişikliği,

Bueno, casi todos los seres vivos pueden transportar y producir virus,

peki neredeyse bütün canlılar virüs taşıyabiliyor, üretebiliyor iken

Este avión es capaz de transportar a 40 personas a la vez.

- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıma kapasitesindedir.
- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıyabilir.

Pero el mortero usado por los antiguos egipcios puede transportar millones de toneladas de peso

fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor

Los cestos que ellos usan para transportar la fruta están elaborados con tiras de caña.

Onların meyve taşımak için kullandıkları sepetler kamış şeritlerinden yapılır.

Pero una nave espacial lo suficientemente grande como para transportar todos los suministros, equipos y combustible necesarios

Ancak yolculuk için gerekli tüm malzemeleri, ekipmanı ve yakıtı taşıyacak kadar büyük bir uzay aracının

Las galeras también se usaban para transportar carga de alto valor, como especias, sedas o piedras preciosas.

Kadırgalar ayrıca baharat, ipek veya değerli taşlar gibi yüksek değerli kargoları taşımada da kullanılırdı.

Después de una serie de vuelos de prueba sin tripulación, la próxima misión para transportar astronautas sería el

Bir dizi mürettebatsız test uçuşundan sonra astronotları taşımak için bir sonraki görev

Una ambulancia es un vehículo dotado de aparatos especiales para transportar enfermos o heridos a un hospital, especialmente en emergencias.

Ambulans, acil durumlarda hastaları veya yaralıları hastaneye götürmek için özel ekipmanlarla donatılmış bir taşıttır.