Examples of using "Sonriente" in a sentence and their turkish translations:
Mutlu görünüyordu.
O her zaman neşeli ve güler yüzlüdür.
biz onu hep gülen adam olarak tanıdık
Tom her zaman mutlu görünüyor ve gülümsüyor.
Öyleyse gülümseyen bir yüzün yapbozunu yapmaya başlarsak
Mary'nin gülümseyen yüzü herkesin onun mutlu olduğunu bilmesine izin verdi.