Examples of using "Hacer" in a sentence and their turkish translations:
Yapmakla yapmamak arasındaki fark; yapmaktır.
- Ne yapmak istiyorsun?
- Ne yapmak istiyorsunuz?
- Ne yapmaya niyet ediyorsun?
- Ne yapmak niyetindesin?
Kütüphaneler, konser salonları,
üniversiteler, müzeler yapmak iyi bir şeydir.
Ne yapılabilir?
- Ne yapmayı planlıyorsun?
- Ne yapmaya niyet ediyorsun?
- Ne yapmayı planlıyorsunuz?
- Ne yapmam gerekiyor?
- Ne yapmalıyım?
- Ne yapıyor olmalıyım?
- Ne yapayım?
- Ne yapmak zorundayım?
- Ne yapmak istersin?
- Ne yapmak istersiniz?
Bugün ne yapmak istersin?
- Herhangi biri onu yapabilir.
- Herhangi biri bunu yapabilir.
Bunu yapamazsın.
Onu yapmayı bırak.
Keşke yapmak istediğim her şeyi yapsam.
Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Keşke daha fazlasını yapabilsem.
Yapmak istediğim her şeyi yapamıyorum.
- Ne yapmaya çalışıyorsun?
- Ne yapmaya çalışıyorsunuz?
Sizin için ne yapabilirim?
Neden bunu yapmak istiyorsun?
Ne yapmak istediğini bana bildir.
Bu yaz ne yapmayı planlıyorsun?
Ne yapmamı tavsiye edersin?
Peki ne yapabiliriz?
ve ben çizim yapmak için yaşıyordum.
bir sorumluluk hissi.
Bir şeyler yapmak istiyordum
Ne yapabilirim?
süsler yapardık
dedi ki yahu yapın işte bir şeyler
Peki ne yapmalısın?
Peki ne yapabilirsiniz onlarla?
Biz ne yapacağımızı tartıştık.
Bir şey yapmaya çalışalım.
Biraz egzersiz yapmalısın.
Ne yapabilirsin?
Ne yapmalıyız?
Ne yapabilirim?
Sen ne yapacağını biliyorsun.
Nasıl hokkabazlık yapılacağını biliyor musun?
Ne yapmayı planlıyorsunuz?
Egzersiz yapmalıyım.
Ne yapmak istersin?
Büyü yapabilirim.
- Ne yapacağımızı biliyoruz.
- Ne yapacağımızı biliriz.
Bunu yapar mısın?
- Ne yapmayı planlıyorsun?
- Ne yapmaya niyet ediyorsun?
Ne yapabilirim?
Ne yapmayı planlıyor?
Ne almaya karar verdin?
Bunu yapmaktan hoşlanmıyorum.
Nasıl ekmek pişirileceğini biliyor musun?
Onu yapmak ister misin?
O ne yapma niyetinde?
Ben yapacak bir şey istiyorum.
Ne yapmayı öneriyorsun?
Bana ne yapacağımı söyle.
Onu yapabilir misin?
Ne yapmam gerekiyor?
Ben bir şey yapabilir miyim?
Ne yapmalıyım?
- Biz başardık.
- Biz üstesinden geldik.
- Biz altından kalktık.
Daha kolay hâle getirmek istediğiniz kararlar için düzenleyin.
Hâlâ yapacak şeylerim var.
O ne yapacağını bilmiyordu.
Yapacak çok şeyim var.
Yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmak zorunda değilsiniz.
Bir şey yapmaya git.
Ne yapmamı tavsiye edersin?
Yapılacak çok iş var.
Herhangi biri bunu yapabilir.
Değişiklik yapmak zorundayız.
- Ne yapmam gerekiyor?
- Ne yapmalıyım?
- Ne yapıyor olmalıyım?
- Ne yapmak zorundayım?
Ne yapacağını bilmiyor.
Senin için bir şey yapabilir miyim?
Tom onu yapmak istemedi.
Yapacak bir şeyin yok mu?
Bugün yapacak çok işim var.
Onu burada yapamazsın.
Bugün ne yapacaksın?
- Sizin için ne yapabilirim?
- Size nasıl yardımcı olabilirim?
Tom bunu yapmak istemiyor.
Bazen istemediğin şeyleri yapmak zorunda olursun.
Boston'da ne yapmak istiyorsun?
Bunu tek başıma yapamam.
Tom'un yapmak istediği şeyi yapmak için cesareti yoktu.
Hâlâ yapılacak çok iş var.