Examples of using "Hacía" in a sentence and their turkish translations:
Hava çok soğuktu.
Çok sıcaktı.
Soğuktu.
Soğuk muydu?
işlerimi yapıyordum
Dün hava sıcaktı.
Dün hava soğuktu.
Hava çok rüzgarlı idi.
Hava gerçekten çok soğuktu.
Hava dışarıda sıcaktı.
Dışarısı soğuktu.
Çok sıcaktı.
Gerek yoktu ya.
Ne yapıyor, göremiyorum.
O beni çok güldürdü.
Orada çok gürültülüydü.
Tom burada ne yapıyordu?
Endişelenmeye gerek yoktu.
Çok sıcak değildi.
Hava mükemmeldi.
Dün çok rüzgarlıydı.
- Bu sabah hava çok soğuktu.
- Bu sabah çok soğuktu.
Hangi yol Central Park'tır?
Dün gece çok sıcak değildi.
Çok soğuk olmasına rağmen, dışarı çıktık.
George babası ile aynı şekilde iş yaptı.
Hava o kadar sıcaktı ki yüzmeye gittik.
O kadar soğuktu ki uyuyamadım.
Ailem peynir ve yoğurt üretirdi.
ayağımı her oynattığımda
Aylardır düzgün uyumamıştım.
O ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Hava çok rüzgarlı idi.
Beni uyandırmak zorunda değildin.
Onun hırsı onu sıkı çalıştırdı.
Soğuk olduğu için onlar yüzmediler.
Dün hava soğuktu.
Dün hiç rüzgar yoktu.
Ne kadar yükseğe gittiysek o kadar soğuk oldu.
- Dün sıcaktı.
- Dün hava sıcaktı.
Salı günü hava cidden soğuktu.
Sabahleyin hava çok soğuktu.
Bana şantaj yapmana gerek yoktu.
Tom havanın çok soğuk olduğunu söyledi.
Sen onu gördüğünde o ne yapıyordu.
Peki hastalar psilosibinin ne yaptığını söylediler?
ve bunun kendisini nasıl güçsüz hissettirdiğini söylemesiydi.
Demem o ki bu insanlar ne yaptığını biliyor.
Ondan önce babası yoğurt yapıyormuş
harika espriler yapıyor ve çok güzel sorular soruyordu.
Dün sabah hava çok soğuktu.
O kadar soğuktu ki kimse dışarı çıkmak istemedi.
Küçük kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Bu çocuk ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
İşini şikâyet etmekten başka bir şey yapmadı.
Hava çok sıcak olduğu için, yüzmeye gittik.
O kadar soğuktu ki o titriyordu.
Büyükbabam kendi mobilyasını yapardı.
Dün akşam çok soğuktu.
O kadar sıcaktı ki yüzmeye gittik.
Bu taklitçi bir doktoru taklit etti.
Öyle soğuktu ki uyuyamıyordum.
Hava soğuktu, bu yüzden ateş yaktık.
Ev ödevimi yaparken uyuyakaldım.
O, piyano ile çok gürültü yaptı.
O kitabı almana gerek yoktu.
Annem ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Tom Mary'nin burada ne yaptığını merak etti.
Tom Mary'ye ne yaptığını sordu.
Onu yapmam gerekmiyordu, değil mi?
ama en ufak baskıda yeniden kanamaya başlıyorlardı.
Hayır, senelerdir kıdemli birini işe almadık.
Yani bir süredir genel fikri biliyorduk.
O, soğuk olmasına rağmen ateşi yakmadı.
Son karşılaştığımızdan beri oldukça uzun zaman oldu.
Tom çoğunlukla öğretmenle şakalar yapardı.
Çok soğuk olduğu için evde kaldılar.
Sıcak olduğu için ceketi çıkardı.
Hava çok soğuk olduğu için evde kaldık.
Kar yağıyordu ama dışarısı çok soğuk değildi.
"Dün seni rüyamda gördüm." "Ciddi mi? Peki ne yapıyordum?"
Hava sıcaktı, bu yüzden pencereyi açtım.