Examples of using "Rostro" in a sentence and their turkish translations:
Onun yüzü soldu.
Sizin yüzünüz bana tanıdık.
kırmızı veya kırmızı
O utanç içinde onlara yüz döndü.
Onun yüzü parladı.
Bana gerçek yüzünü göster.
Meg'in güzel bir yüzü var.
Onun çekici bir yüzü var.
Yüzü korkudan bembeyaz oldu.
ama onların ihtiyacı güler yüzlü birini,
Açlık burnumuzun dibinde.
Onun yüzü acıdan burkulmuştu.
Gri bir sakal yüzünü kaplıyordu.
Bu, yüzünü iyi görmek için.
Tom'un yüzünü gördüm.
Taninna'nın yüzünü unutamam.
Yüz, kalbin aynasıdır.
Onun yüzünde mutlu bir gülümseme gördüm.
Tom'un yüzünde bir yara izi vardır.
Onun yüzünde bir gülümseme vardı.
Uzaktan bakıldığında, kaya insan yüzü gibi görünüyordu.
Üzüntüsü onun yüzünün her yerine yazılmıştı.
Gördüğüm son şey, onun ürkütücü yüzüydü.
Tom'un yüzünden kan aktı.
Tom ellerini ve yüzünü yıkadı.
Tom yüzünü ve ellerini yıkadı.
Uzaktan bakıldığında, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Pencerede bir adam yüzü gördüm.
Yaklaşık 20 dakikada makyaj yaptı.
Rüyasında bir meleğin yüzü göründü.
Amerikan siyasetinde yeni bir yüzdü.
Tom'un yüzü pürüzlü, çünkü onun tıraş olmaya ihtiyacı var.
Onun yüzü kızardı.
Tom yüzünde bir tebessümle bardan çıktı.
O, yüzünde sinsi bir gülümsemeyle bana baktı.
Yüzünde bir gülümseme ile ona yaklaştı.
Onun yüzü öfkeden daha ziyade tiksinme ve hüzün yansıtıyor.
- O kadar çok sarhoşum ki artık yüzümü hissedemiyorum.
- Artık yüzümü hissedemeyecek kadar çok sarhoşum.
Patronumun yüzündeki ifade sertti.
Mary'nin gülümseyen yüzü herkesin onun mutlu olduğunu bilmesine izin verdi.
Yüzünün solgunluğu onun trajik sonunun habercisiydi.
Yüzdeki utanma, kalpteki lekeden daha değerlidir.
Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.
Tom kendini kaybetti ve Konrad'ın yüzüne vurdu.
Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
Tom'un yüzünü gördüm.
Onun yüzünde kalan üzüntü işaretini gördüm.
Bu kızın güzel bir yüzü var. Kalbim ona bakmaktan erir.
Adını öğrenmeden ve yüzünü görmeden önceleri de sana âşıktım.
Senin yüzünü hatırlıyorum ama senin adını hatırlamıyorum.