Examples of using "Refugio" in a sentence and their turkish translations:
Barınağa ihtiyacımız olacak.
savunma katmanlarının üstesinden gelmeye zorlayacaktır.
Muhtemelen bu mağarayı sığınak olarak kullanıyorlar.
Bu sığınağa önceden el konulmuş.
O, yağmurdan dolayı sığınak aradı.
Yaşlı adam çocuğa barınak verdi.
Ya da en iyi sığınağı yapabiliriz. Bir iglo!
Sığınak yapmanın başka bir yolunu bulmamız gerek.
barınacak bir yer inşa eden sanattır.
insanların evlerinde kapalı olması, ...
Vatanseverlik bir hainin son sığınağıdır.
Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.
Dedi ki, "bana ait olan"
Aşk daima bir sığınak değil midir?
Yüksek dağlardan aşağı inip korunaklı eteklere indi.
Pekâlâ, artık geç oluyor, sığınağı düşünmemiz gerek.
Pekâlâ, artık geç oluyor. Sığınağı düşünmemiz gerek.
insanların evlerinde kapalı kalma emirlerine kızgın olması, ...
örneğin, savaş alanındaki korku hissi ve korunmak için eğilmek -
Sığınaktayım, rüzgâr almıyorum, kötü havadan korunuyorum
Burada sığınak yapabileceğim tek şey ıslak çalılar, yosun ve taşlar.
Neredeyse yemeğe, barınağa ve sekse ihtiyaç duyduğumuz kadar.
Vahşi hayatta iyi bir sığınak hayatta kalmanın tek yoludur.
Tom hâlâ lisede iken evsizler barınağında bir gönüllü olarak çalışmaya başladı.
- Yavrularını besleyen ve koruyan kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.
- Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.
gençlik yıllarımdaki hâlime bakıyorum, ki çoktan geçti gitti. Gerilimler karşısında hayat arkadaşıma sığınıyorum. O da bana sığınıyor.