Translation of "Claramente" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Claramente" in a sentence and their turkish translations:

- Habla claramente.
- Hable claramente.
- Hablen claramente.
- Hablad claramente.

- Açıkça konuşun.
- Açık konuş.

- Habla claramente.
- Hable claramente.
- Dilo claramente.

Açıkça söyleyin.

Una corriente. Claramente.

Kesinlikle bir hava akımı var.

Pude entender claramente

ne kadar derinden izole edildiğimi ve hep öyle olduğumu

Muy claramente si

çok net bir şekilde evet

Claramente estás mal.

Senin hatalı olduğun bellidir.

Claramente él mintió.

O açıkça yalan söyledi.

Estabas claramente equivocado.

Sen açıkça hatalıydın.

Es claramente inevitable.

Bu açıkça kaçınılmaz.

Estos incidentes claramente racistas

akıllı telefonlar tarafından

Y claramente no imaginan.

ve kesinlikle hayal kurmuyorlar.

Hable despacio y claramente.

- Yavaş yavaş ve net bir şekilde konuşun.
- Yavaş ve tane tane konuş.

Tom está claramente agotado.

Tom açıkça yıpranmış.

Claramente tú estás equivocado.

- Açıkçası yanılıyorsun.
- Belli ki yanılıyorsun.

No estaba pensando claramente.

Ben anlaşılır biçimde düşünmüyordum.

Tom está claramente decepcionado.

Tom açıkça hayal kırıklığına uğradı.

Lo veo ahora tan claramente

Şimdi onu çok açıkça görüyorum

Pueden ver claramente la bioluminiscencia.

Biyolüminansı çok net görebilirler.

Exprésate lo más claramente posible.

Mümkün olduğu kadar açıkça kendini ifade et.

Dilo claramente en voz alta.

Onu yüksek sesle açıkça söyleyin.

Tom está claramente escondiendo algo.

Tom açıkça bir şey saklıyor.

Claramente, Tom no quería ir.

Açıkçası Tom gitmek istemiyordu?

Tomás es claramente el ganador.

Tom açıkça galiptir.

Claramente el pasaporte es falso.

Pasaport açıkça sahte.

Claramente es responsabilidad de Tom.

Bu açıkça Tom'un sorumluluğu.

Dijo claramente que estaba satisfecho.

Açıkça memnun olduğunu doğruladı.

Él vio claramente la fotografía.

O, resmi açıkça gördü.

Recé un poco y claramente sentí

Biraz dua ettim ve açık bir şekilde, onlara

Claramente, usan esta cueva de refugio.

Muhtemelen bu mağarayı sığınak olarak kullanıyorlar.

Claramente, es una herramienta muy especializada.

Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş bir araç.

claramente están tratando de crecer rápidamente.

çabucak büyümeye çalışıyor.

Pero claramente estábamos en los comienzos,

Açıkçası yolun başındayız,

Para hablar sobre Göbeklitepe más claramente.

göbeklitepe hakkında daha net konuşabilmek için

Está demasiado oscuro para ver claramente.

Açıkça görmek için çok karanlık.

Tom claramente no estaba muy feliz.

Tom açıkçası çok mutlu değildi.

Claramente hay algo que está mal.

Bir şey apaçık yanlış.

Ella claramente estaba satisfecha con los resultados.

Sonuçlardan açıkça memnundu.

Esta oración no se ha escrito claramente.

Bu cümle açık bir şekilde yazılmadı.

Claramente, este es el punto más importante.

Açık ki, en önemli nokta budur.

Tom claramente gana más dinero que Mary.

Tom kesinlikle Mary'nin kazandığından daha çok para kazanır.

Esta cuerda es claramente parte de nuestra ruta.

Bakın, bu halat soğuk zincir güzergâhının bir parçası olmalı.

Pero el leopardo, claramente asustado, tenía otras ideas.

Ancak paniklediği belli olan parsın başka düşünceleri var.

Por favor, habla tan claramente como sea posible.

Mümkün olduğunca açık konuşun lütfen.

A veces le dificulta expresar claramente sus opiniones.

Bazen görüşlerini ifade etmekte sorun yaşadı.

- Recuerdo el evento tan claramente como si hubiera sido ayer.
- Recuerdo el evento tan claramente como si hubiera sucedido ayer.

Olayı sanki daha dün olmuş gibi net hatırlıyorum.

Miren, eso es. Claramente, vino aquí a beber agua.

Bakın, işte. Su içmek için buraya geldiği kesin.

Pero no ha podido verlo claramente durante 13 años

ancak 13 yıldır, görüş kaybından dolayı

Tom tiene claramente la capacidad para ser el jefe.

Tom kesinlikle patron olma kabiliyetine sahip.

claramente no significan nada para nuestros políticos y nuestra sociedad.

o okul sistemi içinde gerçekleri öğrenmenin ne anlamı var ki?

Y miren. La llama se mueve también. Una corriente. Claramente.

Bakın, ateş de ona göre hareketlendi. Kesinlikle bir hava akımı var.

claramente yo ya no pertenecía al reino de los enfermos.

açık bir şekilde hastaların krallığına ait değildim artık.

Con alguien que tenía puntos de vista tan claramente racistas.

bu kadar ortak yanım olması fikrine katlanamıyordum.

Mi esposo es algo ancho de caderas, con brazos claramente cortos.

Kocam gözle görülür derecede kısa kolları olan şişman ve bodur biridir.

Desde el hotel podíamos ver muy claramente la totalidad del parque.

Otelden tüm parkı çok net bir şekilde görebiliyorduk.

Él habla francés de forma pasable, pero claramente es fluente es alemán.

O, geçerli Fransızca konuşuyor ama o anlaşılır biçimde Almancada daha akıcı.

El trabajo de ellos es leer las noticias claramente y con atención.

Onların işi, haberleri açıkça ve dikkatlice okumaktır.

Pero claramente mi mayor ventaja es que creo y confío en mí misma.

Fakat tabii ki sahip olduğum en büyük avantaj öz güven ve inanç.

Kate tiene una voz que claramente difiere de las de las otras chicas.

Kate'in sesi diğer kızlarınkinden açıkça farklı.

Tom claramente pareció disfrutar de la fiesta de la noche del viernes pasado.

Tom kesinlikle geçen cuma gecesi partiden hoşlanıyor gibi görünüyordu.

- Habla fuerte para que todos te puedan oír.
- Habla claramente para que todos puedan oírte.

Yüksek sesle konuş ki herkes seni duyabilsin.

Pero en las colinas sobre la neblina, las tropas ocultas de Hannibal pueden ver la columna romana claramente.

Ancak tepelerin yukarısında, Hannibal'ın gizlenmiş birlikleri rahatlıkla Roma yürüyüş kolunu görebilmekte.

- Yo recuerdo muy claramente que él arrojó dos pistolas al río.
- Recuerdo con toda claridad que él tiró dos pistolas al río.

Onun nehre iki tabanca attığını çok açıkça hatırlıyorum.

Los cantantes más grandes del mundo y la mayoría de los músicos famosos han estado gordos, o al menos han estado claramente entrados en carne.

Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.