Examples of using "Final" in a sentence and their turkish translations:
Sonunda vazgeçtim.
yahu sonuna yetiştik böyle
Sonunu söyledin.
Sonunda başarısız oldum.
kapımıza dayandığında
sonunda ne oluyordu
Onlar sonuna kadar savaştılar.
Tom sonunda geri dönecek.
Tom nihayet istifa etti.
Bu sondur.
Sonunda, itiraf etmedik.
Sonuna kadar savaşalım!
Son ansızın geldi.
Sonunda boşandık.
birini sonuna kadar savunmak veya sonuna kadar kötülemek
Lütfen cümlenin sonuna nokta koy.
Son sorusu ise
Şu anda ölemem.
ancak bunun sonunda,
savunma katmanlarının üstesinden gelmeye zorlayacaktır.
Biz nihai bir karar aldık.
Sonuna kadar kalacağım.
Sonunu göremiyorum.
Bu son teklifim.
Adalet sonunda galip gelecek.
nakarat'ı her tekrarında oluyor.
Sonunda bir uzlaşmaya vardık
Sonunda onu nasıl yapacağını keşfetti.
Tom sonunda terk etti.
Tom sonunda pes edecek.
Sonunda beni unutacaksın.
Sonuna kadar savaştı.
Sonunda bir uzlaşmaya vardık.
Sonuna kadar devam edeceğiz.
Sonunda başardı.
Kağıdın sonunda isminizi imzalayın.
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
Sıranın sonunda durdu.
Şimdi, büyük finalden önce son bir marifet daha,
kaçınılmaz sona yaklaşmasını izlerken
ve mutlu sonla biten bir şey.
Bu adamla konuşmayı yaklaşık beş dakikada bitirdim.
Ay'ın bir aylık döngüsü tamamlanıyor.
videonun sonunda onu da açıklayacağım
Hikaye mutlu bir şekilde sona erer.
Adam sonunda gitti.
- Sonuna kadar okuduğun için teşekkürler.
- Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkürler.
O, bir dönem ödeviyle ilgili çalışıyor.
Onun planı sonunda bozuldu.
Oyunun sonunu yeniden yazalım.
Sonunda deney başarılı oldu.
Ve gün sonunda, yıkamaya bırakın.
Onunla platformun sonunda karşılaştık.
Tom'un er geç ortaya çıkacağını biliyordum.
Tom final sınavına giriyor.
Jane onu satın almaktan vazgeçti.
En iyisini en sona sakladım.
Bitişi çok daha ilginçtir.
Bu hikayenin mutsuz bir sonu var.
Sonuna kadar dayanacağız.
- Sayfanın altını oku.
- Bir sayfanın alt kısmını okuyun.
Yolun sonuna geldin artık.
Hikayenin mutlu bir sonu vardı.
Kağıdın alt kısmına adınızı yazın.
"1919 yazının sonu
Sonunu görebiliyorum. Neredeyse vardık.
Ama sonunda, bakır levha gravürleri ve tipo açıklamalarını kullanarak
Sonuç olarak da batırırız.
Merak etme, sonunda her şey iyileşir."
Kulağa bir başarı hikâyesi gibi geliyor, değil mi?
bunun sonunda ise milyonlarca yarasa
çeksinler yahu sonuna kadar çeksinler
Ama bize gümüş paralar verdiler.
Katılımınız final derecenizi etkileyecektir.
Son kararı ona bıraktık.
Oda salonun sonundadır.
İki takım final maçında karşı karşıya geldi.
Ablam sonunda evlendi.
Sonuna kadar beklemek zorunda değilsin.
Bu hikaye için bir mutlu son var mı?
Sene sonunda üç tane sınavım var.
En iyisini sona sakladık.
Mutlu sonu olan romanları tercih ederim.
Son olarak, son gün ne aldınız?
Tünelin bitiminde bir ışık gördüm.
Sonunda ikisi de uykuya daldı.
- Hüzünlü sonları olan hikayeleri severim.
- Hüzünlü biten hikayeleri severim.
Kahraman, kitabın sonunda öldü.
Hikayenin sonunu bilmiyorum.
Sonuna kadar kalmak zorunda değilsiniz.
Final maçı çok heyecan verici değildi.
Ayın sonunda faturalarımızı ödemeliyiz.
Herkes sonunda ölür.
Nihayet evlendi onunla.