Translation of "Otros" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Otros" in a sentence and their turkish translations:

otros desaparecieron

diğerleri ise yok oldu

A otros.

bıraktı .

Mostrame otros.

- Bana başkalarını da gösterin.
- Bana diğerlerini gösterin.

Otros se unen.

Başkaları da katılır.

otros turcos poseen

diğer Türkler sahiplenmektedir

Y muchos otros.

Ve daha birçoğu.

Revisen otros sitios.

Başka sitelere de bakın.

Tengo otros planes.

Başka planlarım var.

Había muchos otros.

Diğerleri vardı.

Encuentren a los otros.

Diğerlerini bulun.

Pero otros pueden sentirlo.

Ama tehlikeyi sezen başkaları var.

Los otros chicos sonrieron.

Diğer çocuklar gülümsedi.

Puede que haya otros.

Başkaları olabilir.

¿Dónde están los otros?

Diğerleri nerede?

He hecho otros planes.

Başka planlar yaptım.

Tom tenía otros planes.

Tom'un başka planları vardı.

- Trae a los otros, por favor.
- Traiga a los otros, por favor.
- Traigan a los otros, por favor.

Lütfen diğerlerini getir.

- Algunos atletas sudan más que otros.
- Algunos atletas transpiran más que otros.

Bazı sporcular diğerlerinden daha fazla terler.

También valen más que otros.

aslında onlardan biraz daha fazlasını hak ediyorlardır.

Y luego otros 1000 más".

Sonra 1000 kişi daha.”

Otros se cruzaban de acera,

Bazı insanlar kaldırımın diğer tarafına geçti,

Y hay muchos otros ejemplos.

Bunun gibi çok fazla örnek var.

Estamos separados unos de otros.

birbirimizden ayrılmış durumdayız.

También hay otros gigantes aquí.

Suyun başında başka devler de var.

Otros machos también lo hacen.

Başka erkekler de ötmekte.

Deben confiar en otros sentidos.

Onlar başka duyularına güvenmelidir.

Con el dinero de otros.

parasıyla.

Salta a otros murciélagos fácilmente

diğer yarasalara da kolayca atlıyor

Estos haram otros son halal!

bu haram ötekiler helal!

A diferencia de otros animales

diğer hayvanlarda olmayan bir şekilde

A cooperar con otros comandantes.

diğer komutanlarla işbirliği yapma isteksizliğinin de olduğu beş yıl .

¿Hay vida en otros planetas?

Diğer gezegenlerde hayat var mı?

Los otros niños se reían.

Diğer çocuklar güldü.

Quizá Tom tenga otros planes.

Belki Tom'un başka planları var.

No sois como los otros.

Sen diğerleri gibi değilsin.

No había otros elefantes cerca.

Yakında herhangi başka filler yoktu.

Abstente de emitir otros comentarios.

Daha fazla yorum yapmaktan kaçın.

¿Tiene esto en otros colores?

Sende bunun başka renklisi var mı?

¿Qué haces por los otros?

Diğerleri için ne yaparsın?

Dejame dormir otros diez minutos.

On dakika daha uyuyayım.

Tom tiene otros tres perros.

Tom'un üç köpeği daha var.

No dependas demasiado de otros.

Diğerlerine çok fazla güvenmeyin.

¿Hay vida en otros mundos?

Diğer dünyalarda yaşam var mı?

¿Vas a visitar otros países?

Diğer ülkeleri ziyaret edecek misin?

Ellos ahuyentaron a los otros.

Onlar diğerlerini kovaladı.

- No esperes que otros te ayuden.
- No confíes en que otros te ayuden.

Başkalarının size yardım etmesini beklemeyin.

- ¿Tienes alguna referencia de tus otros jefes?
- ¿Tienes alguna referencia de tus otros patrones?

Diğer işverenlerden herhangi bir referansın var mı?

Viendo gladiadores matándose unos a otros.

hani gladyatörlerin birbirini öldürdüklerini izlemek gibi.

O con otros grupos del país.

ya da ülke çapındaki diğer gruplarla olsun.

Comunicarse unos con otros con vulnerabilidad,

Birbirimizle savunmasızlıkla iletişim kurmak

Y otros estudios también lo confirman.

Diğer çalışmalar da bunu destekliyor.

Tiempos pasados ​​corriendo con otros perros.

başka köpeklerle beraber etrafta beraber koşarak geçen zamanlar.

Confiábamos los unos a los otros.

Birbirimize inandık.

Otros ya han reclamado este refugio.

Bu sığınağa önceden el konulmuş.

La pitón depende de otros sentidos.

...başka duyularıyla hareket ediyor.

Cultivamos patatas, rábanos y otros vegetales.

Patates, turp ve yeşillik yetiştiriyoruz.

No interrumpas cuando otros estén hablando.

Başkası konuşuyorken sözünü kesme.

Debes compartir tus trabajos con otros.

İşlerini diğerleriyle paylaşmalısın.

Unos otros chicos fueron con nosotros.

Diğer bazı çocuklar birlikte geldi.

Su gato tuvo otros cuatro gatitos.

Kedisinin dört yavrusu daha oldu.

Él invade la privacidad de otros.

O, başkalarının gizliliğini ihlal ediyor.

No digas cosas malas de otros.

Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.

Preferiría morir que robar de otros.

Başkalarından çalmaktansa ölmeyi tercih ederim.

No os burléis de los otros.

Diğerleriyle alay etmeyin.

Además me interesan otros idiomas también.

Üstelik, diğer dillere de ilgim var.

Ayudémonos los unos a los otros.

Birbirimize yardım edelim.

Ellos murieron intentando salvar a otros.

Onlar başkalarını kurtarmaya çalışırken öldüler.

Tom a menudo ayuda a otros.

Tom sık sık başkalarına yardım eder.

Deberíamos respetar las ideas de otros.

Diğerlerinin fikirlerine saygı göstermeliyiz.

Unos creen en Dios, otros no.

- Bazıları tanrıya inanır, bazıları inanmaz.
- Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

Haz otros cinco y habrás acabado.

Beş tane daha yaparsan bitirirsin.

Algunos dicen esto, otros dicen aquello.

Bazıları bunu söyler ve diğerleri onu söyler.

La conversación derivó hacia otros temas.

Konuşma diğer konulara geçti.

¡Ayudémonos los unos a los otros!

Birbirimize yardım edelim!

Y seguramente todos queremos ayudar a otros

Elbette hepimiz başka birine,

Y miles y miles de otros refugiados

ve her türden eziyet ve işkenceden kaçan

Otros puntos de inflexión estaban muy lejos,

Diğer sınır noktaları çok uzaktaydı --

Nos necesitamos los unos a los otros.

Birbirimize ihtiyacımız var.

Hay que encontrar otras cosas, otros caminos.

Başka şeyler, başka yollar bulmalıyız.

Y otros dormían abajo en el sótano.

ve aşağıda bodrumda uyuyan bir grup daha vardı.

Y algunos meses después, salieron otros artículos.

ve birkaç ay sonra başka makaleler yayınlandı,

Así como podemos poner límites a otros,

Başkalarına limit koyabildiğimiz gibi

Pero hay otros escondidos en el hielo.

Fakat buzun içinde saklanan başkaları da var.

¿Quién sabe qué otros secretos se descubrirán

Kim bilir, daha başka ne sırlar gizli...

Pero, para otros, las pruebas recién comienzan.

Ama başkaları için... ...zorluklar daha yeni başlıyor.

Haremos lo mismo por otros 14 días.

Aynı şeyleri bir 14 gün daha yapacağız

Así que los otros Jomsvikings se salvaron.

Böylece diğer Jomsviking'ler kurtulur.

Y crezcan creando oportunidades iguales para otros.

Başkaları için de eşit fırsatlar yaratarak büyürler.

Pero para otros puede ser algo normal.

diğerleri bunun kesinlikle nazik olduğunu düşünebilir.

Algunos son rojos y otros son blancos.

Bazıları kırmızı ve diğerleri beyazdır.

Algunos creen en Dios, pero otros no.

Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

Los monos se espulgan unos a otros.

Maymunlar birbirlerini temizliyorlar.

Él estaba dispuesto a trabajar para otros.

Başkaları için çalışmaya istekliydi.

Tomás no es como los otros muchachos.

Tom diğer çocuklar gibi değil.

Ella siempre intenta ayudar a los otros.

O her zaman diğerlerine yardım etmeye çalışır.

Pon este libro encima de los otros.

Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.

Culpó a otros por su propio fracaso.

Kendi başarısızlığı için başkalarını suçladı.

En otros países, todos nosotros somos extranjeros.

Biz hepimiz diğer ülkelerde yabancıyız.