Translation of "Privilegio" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Privilegio" in a sentence and their turkish translations:

Fue un enorme privilegio

Bu o kadar inanılmaz bir ayrıcalıktı ki

Él abusó del privilegio.

O ayrıcalığı istismar etti.

Entonces es cierto que tenía mi privilegio.

Ayrıcalığımı yanımda getirmiştim.

Usa ese privilegio para crear un cambio.

Ayrıcalığınızı değişiklik yaratmak için kullanın.

No como una amenaza para nuestro privilegio individual.

küresel hayatta kalmamız için bir gereklilik.

Un derecho sin una obligación es un privilegio.

- Ödevsiz hak, ayrıcalıktır.
- Ödevsiz hak, imtiyazdır.

Entonces no, al parecer, no corrí con el privilegio.

Görünüşe göre ayrıcalığımı yanımda getirmedim.

Me contestó: "Ahora que sabes que trajiste tu privilegio,

O da dedi ki: "Ayrıcalığını yanında getirdiğini bildiğine göre,

Él tuvo el privilegio de estudiar en el extranjero durante dos años.

O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.