Examples of using "Tenía" in a sentence and their turkish translations:
bir atmosferi vardı suyu vardı
O kaç yaşındaydı?
"Evet! Tam da tahmin ettiğim gibi! Evet!"
Acelem vardı.
Korktum.
Hırslıydı.
Ben acıkmıştım.
Uykuluydum.
Ben üşüdüm.
Ben kiloluydum.
Ateşim vardı.
Çocuklarınız olsun ya da olmasın,
42 yaşındaydı, bense 15.
ve bu mantıklıydı çünkü çok yetenekliydi.
Benim gündüzlerim yoktu sadece gece vardı.
O, öğle yemeği için sandviç yedi mi?
Saklanacak hiçbir yerim yoktu.
O, benim sahip olmadığım bir şeye sahip: inanç.
ama ayrıcalıklarım vardı.
Duvarlar çok kalındı,
Merak ediyordum,
Ben çok acıktım.
Hiçbir şüphem yoktu.
O susamıştı.
Uzun saçı vardı.
Tom haklıydı.
O kötü görünüyordu.
Tom sıcaktı.
Bir seçeneğim var mıydı?
Tom kendinden emindi.
Bundan emin olmam gerekiyordu.
Şüphelerim vardı.
Kendimi savunmak zorundaydım.
- Denemek zorundaydım.
- Denemek zorunda kaldım.
Acelem yoktu.
Çok uykulu hissettim.
Haklıydım.
Hiç kimsenin el feneri yoktu.
Tom açtı.
Benim şüphelerim vardı.
O kabus görmedi.
Yüzünde tatsız bir ifade vardı.
Birçok şeye ilgim vardı
Kim haklıydı?
Bunu yapmam gerekiyor muydu?
Benim iznim yoktu.
Ama korkmuyordum.
Tom acelesi olduğunu söyledi.
Onun açık bir bilinci vardı.
Onun sadece 100 doları vardı.
Richard 47 yaşındaydı.
24 yaşındaydı.
Bir şey yapılmak zorundaydı.
lösemi değildim,
Ben 16 yaşındayken
Kalbinde hiç kötülük yoktu.
Adam Smith haklıydı.
Daha sadece 31 yaşındaydım.
20 yaşındayken
10 yaşındayken
manyetik kutbu vardı
O iyi görünüyordu.
Tom büyük olasılıkla haklıydı.
- Onun hiç parası yoktu.
- Onun parası yoktu.
Onun yeterli parası yoktu.
Senin yaşındaydım.
Ama korkmuyordum.
Maalesef, Nancy haklıydı.
Bir şey yapmak zorundaydım.
Tom'un mali olarak başı dertteydi.
- Uykusu yoktu.
- Yorgun değildi.
Onun ayakları uyuşmuştu.
Onun yüzü beyazdı.
Benim gri saçım vardı.
Tom'un bir köpeği vardı.
Tom'un kurşun kalemi yoktu.
Gözleri kapalıydı.
Tom'un birçok arkadaşı vardı.
Haklı olduğumu biliyordum.
Onun bir radyosu vardı.
Onun parası yoktu.
Kriz geçirdim.
Yapacak şeylerim vardı.
İçmek için çok fazla şeyim vardı.
Çok aç hissetmiyordum.
Onun bir köpeği vardı.
Başka hangi seçeneğim vardı?
Uzun saçı vardı.
Her şey kontrolüm altındaydı.
Kötü bir gün geçiriyordum.
Tom'un bir silahı var mıydı?