Examples of using "Planeo" in a sentence and their turkish translations:
Ben oraya gitmeyi planlıyorum.
Yüz yaşına kadar yaşamayı planlıyorum.
Onunla öğle yemeği yemeği planlıyorum.
Bu akşam çalışmayı planlıyorum.
Avustralya'ya göç etmeyi planlıyorum.
Şehirde kalmayı planlıyorum.
Üç gün burada kalmayı planlıyorum.
Orada bir hafta kalmayı planlıyorum.
Bu kentte yaşamayı planlıyorum.
Bir genelevde çalışmayı planlıyorum.
Şahsen orada olmayı planlıyorum.
Judy'ye bir mektup yazmayı planlıyorum.
Yazın Avrupa'ya gitmeyi planlıyorum.
Bir daha asla içki içmemeyi planlıyorum.
Ben oraya gitmeyi planlıyorum.
İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.
Bütün hayatım boyunca garson olmayı planlamam.
Bütün günü Tom'la geçirmeyi planlıyorum.
Ben, İngilizce konuşabilen birini işe almayı düşünüyorum.
Gelecek hafta Avrupa'ya hareket etmeyi planlıyorum.
Elimden geldiğince kısa sürede bir iş bulmayı düşünüyorum.
Yarın Tom'la telefonda konuşmayı ve ondan yardım istemeyi planlıyorum.
Elimden geldiğince kısa sürede Boston'dan ayrılmayı düşünüyorum.
Gelecek yıl Shikoku çevresinde bisiklet sürmeyi planlıyorum.
İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.
Amerika Birleşik Devletlerine gitmeyi planladığım için İngilizce okuyorum.
Almaya gücüm yeter yetmez yeni bir araba almayı planlıyorum.
Yapmayı planladığım şeyi yapmak istemiyorum ama başka seçeneğim yok.
Ben üniversiteye gitmeden önce bir yıl ara vermeyi planlıyorum.
Gücüm yeter yetmez dünya seyahati yapmayı planlıyorum.
Bugün, modern toplumda sporun öneminden bahsetmeyi planlıyorum.
Gelecek hafta Avrupa'ya hareket etmeyi planlıyorum.