Examples of using "Allá" in a sentence and their turkish translations:
Biz seni orada bekleyeceğiz.
İşte o!
Orada yağmur yağar.
Orata kar yağıyor.
Oraya gitmeyelim.
O orada duruyor.
Beni oraya götürecek misin?
Ben oraya gitmeyi planlıyorum.
Oraya gitmeliyim.
Biz seni orada bekliyoruz.
Orada ne oldu?
Oraya ne zaman geldin?
Orada birisi var.
Onlarla orada buluşacağız.
Seni orada göreceğim.
Oraya giremezsin.
Oradaki buluta bak.
Ya bu taraftan gideceğiz
Türbeye, ağaca, oraya, buraya
Oraya niçin gittin?
Oradaki sıcak mı?
O oraya gitti mi?
Oraya çok erken vardım.
Orada beni tanımıyorlar.
Dışarısı tamamen karanlık.
Artık oraya kimse gitmiyor.
Orada bir sürü insan vardı.
Şimdiye kadar orada olacaktır.
O dün oraya gitti.
Orada tek başıma yaşıyorum.
Oraya otur.
Orada olmana ihtiyacım olacak.
Oraya giremezsin.
- Orada neler oldu?
- Orada olanlar da neydi?
- Orada ne oldu öyle?
Orada neler oldu?
Onlar orada değillerdi.
Orada mıdır?
O orada seni bekliyor.
John oraya yalnız gitti.
Haydi gidelim.
Onlar oraya benimle gidecekler.
O orada olabilir.
Ben şimdi oraya gidiyorum.
Çeşme orada.
Bir sürü insan oradaydı.
Onu sadece oradan satın alırsın.
Öğleye kadar orada olmalıyız.
Ufkun ötesine bak
Enkaz şu tarafta.
Oraya tekrar gitmesen iyi olur.
Ben daha ileriye gidemem.
Onlar orada yaşıyor.
- Oraya varmak bir saat alacaktır.
- Oraya gitmek bir saat sürer.
Sen oraya bensiz gidiyorsun.
O orada oynuyor
- Orada doğdum.
- Ben orada doğdum.
Oradayken İngilizce eğitimi gördüm.
Oraya nasıl gidebileceğimi biliyor musunuz?
Tom oraya gitmek istemiyor.
Yarın oraya gitmek zorunda.
Keşke orada olsaydım.
Orada az önce ne oldu?
Orada ne oluyor?
Bizim yeni öğretmenimiz orada.
Onun oraya gitmesini istiyorum.
Nereye gideceksek, birlikte gideceğiz.
Eğer istersen oraya gidebilirsin.
Arkadaşların orada.
Orada başka bir tünel var.
Kitap orada, yukarıda.
Oradaki durum kritikti.
O onun oraya gitmesini tavsiye etti.
Oraya zamanında varabildik.
Onun orada olduğunu sanıyordum.
"Senin evin nerede?" "Şu ilerde."
Hiç kimsenin oraya gitmesine izin verilmiyor.
hatta bir adım daha ileri gitmeliyiz.
Ama gözyaşlarımın ötesinde
Ama orada insanlar bana,
Tabii, oraya seninle gideceğim.
Niçin oraya gitmek istediğini bana söyle.
Orası tamamen kalabalık.
Şuradaki de Mars.
O, oraya yalnız gitti.
- Oraya gitmem gerekiyor mu?
- Benim oraya gitmeme herhangi bir ihtiyaç var mı?
Orada güzel bir şelale gördüm.
O onları oraya arabayla götürdü.
O, on saat içinde oraya varacak.
Mantığa aykırı.
Onlar yukarıda ne yapıyor?
Oradaki soyunma kabini boş.
Orada bir şey var.
O orada tamamen yalnız yaşıyordu.
O, zamanında oraya varabildi.
Gittiğim her yere kameramı götürürüm.