Examples of using "Hasta" in a sentence and their turkish translations:
Yakında görüşürüz!
Gece yarısına kadar vaktin var.
Ne zamana kadar?
Şimdilik hoşça kal.
Yarına kadar bekleyebilir misin?
2011'e kadar böyleydi.
Sonra görüşürüz.
Görüşmek üzere.
Yakında görüşürüz!
Ne kadar süre?
Yakında görüşürüz!
Moskova'da ne kadar kalacaksın?" "Pazara kadar."
- Yakında görüşürüz!
- Görüşürüz.
Altıya kadar bekleyin.
- Hoşça kalın.
- Güle güle.
o güne kadar.
geiiştirmeyi öğreniyorlar.
...gece oluncaya kadar.
Ne kadar uzağa gidiyorsunuz?
Otuza kadar say.
Görüşürüz!
Pazar günü görüşürüz!
Hoşça kal. Yarın görüşürüz.
Yüze kadar say.
Shinjuku'ya kadar koştu.
Yarına kadar bekle.
Arabayla Boston'a gideceğim.
Elveda Küba!
Yarasın!
Perşembe günü görüşürüz!
Ona kadar say.
Görüşürüz, Tom.
Boston'a kadar götürdük.
- Şimdiye kadar iyi.
- Şimdiye kadar iyi gitti.
Annem bile bilir.
Sonra görüşürüz çocuklar.
Yarına kadar ayrılmayacağım.
40 dakikaya kadar, belli bir kullanıcıya kadar sana demiş bedava la reklamsız kullan yahu
Şimdiye kadar sadece bir taneye sahibim.
Artık yiyemeyinceye kadar yedik.
Tom üç yaşına kadar ona kadar sayamazdı.
Biz plaja doğru yürüdük.
Lütfen, ben hazır olana kadar bekleyebilir miydiniz?
Ve ayrıca saçmalık,
tıbbi yardım alana dek
ve hematologlar ve radyologlar
tekrar sorabilir.
Rusya'dan tutun Kanada'ya kadar.
ama neredeyse Avrupa'ya kadar bağlantı olduğu iddia ediliyor
, 1814'e kadar sürecek
Taş kalpliler bile gözyaşlarına boğulabilirler.
Denize kadar araba sürelim.
Biz parka kadar yürüdük.
Saat altıya kadar bekleyelim.
Kapıya tırmandım.
Gece geç saatlere kadar çalıştım.
Yarına kadar kalacağım.
Seni burada izlediler.
Şafak sökene kadar dans edelim.
Onlar sonuna kadar savaştılar.
Tom karnını doyurdu.
Seni Tom'a götüreceğim.
Şimdiye kadar her şey yolunda gidiyor.
Pazartesiye kadar bekleyelim.
Erkekler bile bazen ağlar.
Gün doğana kadar uyudum.
Geç saatlere kadar çalışıyorum.
Hava kararana kadar yüzdük.
Bu geceye kadar bekle.
Pazartesiye kadar zamanın var.
Ben ölümüne dövüşeceğim.
Ne zamana kadar kalıyorsun?
İstasyona kadar yürüdüm.
Sonuna kadar savaşalım!
Oraya varana kadar durmayacağız.
Buraya kadar her şey güzel.
birini sonuna kadar savunmak veya sonuna kadar kötülemek
Saat ona kadar burada kalacağım.
O, dün gece geç saatlere kadar uyumadı.
Yarın öğleden sonraya kadar değil.
Bir çocuk bile onu anlayabilir.
Şu ana kadar kaç tane bilgisayarın oldu?
Hava kararana kadar dışarıda kaldık.
Köprüye kadar seninle gideceğim.
Çocuk ona kadar sayabilir.
Tom iliklerine kadar ıslanmıştı.
- Yarın sabaha kadar bekleyin.
- Yarın sabaha kadar bekle.
O, geri dönünceye kadar burada bekle.
Son damlasına kadar içtim.
O geri gelinceye kadar burada bekleyelim.
Düne kadar gerçeği bilmiyordum.
O çocuk yirmiye kadar sayabilir.
- Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
- Sen dönünceye kadar burada kalacağım.
Şimdiye kadar, oldukça iç karartıcı, değil mi?
ve 48 bedene kadar çıkar.
Ve belki, belli noktaya kadar