Translation of "Australia" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Australia" in a sentence and their turkish translations:

- Bienvenidos a Australia.
- Bienvenido a Australia.

Avustralya'ya hoş geldiniz.

A Australia

Avusturalya'ya

Amo Australia.

Avustralya'yı seviyorum.

Soy de Australia.

- Ben Avustralyalıyım.
- Avustralyalıyım.

Vengo de Australia.

Avustralya'lıyım.

Nací en Australia.

Avustralya'da doğdum.

Eran de Australia.

Onlar Avustralyalıydı.

¿Estás en Australia?

Avustralya'da mısın?

Vivo en Australia.

Ben Avustralya'da yaşıyorum.

Me gusta Australia.

Avustralya'yı beğeniyorum.

Hablamos sobre Australia.

Biz Avustralya'dan bahsettik.

Regresamos de Australia.

Avustralya'dan geri döndük.

¿Eres de Australia?

Sen Avustralyalı mısın?

Volvamos a Australia.

Avustralya'ya geri gidelim.

Hablemos de Australia.

Avustralya hakkında konuşalım.

Trabajaba en Australia.

Ben Avustralya'da çalışırdım.

Vivía en Australia.

Avustralya'da yaşardım.

Crecí en Australia.

Ben Avustralya'da büyüdüm.

¿Dónde está Australia?

Avustralya nerede?

- Quisiera mudarme a Australia.
- Me gustaría mudarme a Australia.

Ben Avustralya'ya taşınmak isterim.

- Jane es oriunda de Australia.
- Jane viene de Australia.

- Jane, Avustralyalı.
- Jane, Avustralya'dan geliyor.

- ¿Sigue Tomás en Australia?
- ¿Está Tomás aún en Australia?

Tom hâlâ Avustralya'da mı?

- ¿Cuántas personas viven en Australia?
- ¿Cuánta gente vive en Australia?

- Avustralya'da kaç tane insan yaşıyor?
- Avustralya'da kaç kişi yaşıyor?

- No confundas Austria con Australia.
- No confundáis Austria con Australia.

Avusturya ile Avustralya'yı karıştırma.

Se crio en Australia.

O, Avustralya'da büyüdü.

Él creció en Australia.

Avustralya'da büyüdü.

Quiero vivir en Australia.

Avustralya'da yaşamak istiyorum.

En Australia hablan inglés.

Avustralya'da biri İngilizce konuşur.

Fue filmada en Australia.

Avustralya'da çekildi.

Fueron a Australia, ¿no?

Onlar Avustralya'ya gittiler, değil mi?

Tom es de Australia.

Tom Avustralyalı.

Esto es de Australia.

- Bu, Avustralya'dan.
- Bu Avustralya'dan.

Importamos esto de Australia.

Bunu Avustralya'dan ithal ettik.

¿Qué conoces de Australia?

Avustralya hakkında ne biliyorsun?

Tom creció en Australia.

Tom Avustralya'da büyüdü.

¿Conoces algo de Australia?

Avustralya hakkında bir şey biliyor musun?

¿Por qué dejaste Australia?

Avustralya'dan neden ayrıldınız?

Eres de Australia, ¿verdad?

Avustralyalısın, değil mi?

Australia era una excepción.

Avustralya bir istisnaydı.

Australia no es diferente.

Avustralya farklı değil.

Esto no es Australia.

Bu, Avustralya değil.

Planeo emigrar a Australia.

Avustralya'ya göç etmeyi planlıyorum.

Tom regresó a Australia.

Tom, Avustralya'ya döndü.

¿Por qué visita Australia?

Neden Avustralya'yı ziyaret ediyorsunuz?

Tom está en Australia.

Tom Avustralya'da.

Compramos esto en Australia.

Bunu Avustralya'da satın aldım.

Tom vive en Australia.

Tom Avustralya'da yaşıyor.

¿Has estado en Australia?

Avustralya'da bulundunuz mu?

Australia no es Austria.

- Avustralya Avusturya değil.
- Avustralya Avusturya değildir.

He estado en Australia.

Avustralya'da bulundum.

¿Cuándo estuviste en Australia?

Ne zaman Avustralya'daydın?

Tom murió en Australia.

Tom Avustralya'da öldü.

Quiero emigrar a Australia.

Avustralya'ya göç etmek istiyorum.

Quiero ir a Australia.

Avustralya'ya gitmek istiyorum.

No iré a Australia.

Ben Avustralya'ya gitmeyeceğim.

Australia exporta mucha lana.

Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.

Viajamos por toda Australia.

Biz Avustralya'yı dolaştık.

Me gustaría visitar Australia.

Avustralya'yı ziyaret etmek istiyorum.

Salgo mañana para Australia.

Yarın Avustralya'ya gidiyorum.

- He viajado tres veces a Australia.
- He estado tres veces en Australia.

Avustralya'da üç kez bulundum.

- Yo quisiera visitar Australia un día.
- Me gustaría visitar Australia algún día.

Bir gün Avustralya'yı ziyaret etmek istiyorum.

- ¿Qué comíais cuando estabais en Australia?
- ¿Qué comías cuando estabas en Australia?

Avustralya'da iken ne yedin?

- Mi hermano está ahora en Australia.
- Mi hermano ahora está en Australia.

Kardeşim şimdi Avustralya'dadır.

- Estoy listo para ir a Australia.
- Estoy lista para ir a Australia.

Avustralya'ya gitmeye hazırım.

Hundiría Australia hasta las rodillas.

Avustralya'yı dize kadar suyla kaplardı.

Iré a Australia en tren.

Avustralya'ya trenle gideceğim.

Los minerales abundan en Australia.

Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.

En Australia se habla inglés.

Onlar Avustralya'da İngilizce konuşurlar.

Pasé las vacaciones en Australia.

Tatilimi Avustralya'da geçirdim.

Volveré a Australia pasado mañana.

Öbür gün Avustralya'ya geri geleceğim.

Nunca he estado en Australia.

Avustralya'da hiç bulunmadım.

Aprendí un montón sobre Australia.

Avustralya hakkında çok şey öğrendim.

Australia es un lindo país.

Avustralya çok güzel bir ülkedir.

A Tom le gustaba Australia.

Tom, Avustralya'yı beğendi.

¿Habéis decidido ir a Australia?

Avustralya'ya gitmeye karar verdiniz mi?

¿Por qué vamos a Australia?

Neden Avustralya'ya gidiyoruz?

Acabo de volver de Australia.

Sadece Avustralya'dan geri döndüm.

Conocí a Tom en Australia.

Avustralya'da Tom'la karşılaştım.

Este sombrero es de Australia.

Bu şapka Avustralya'dan.

Estas botas son de Australia.

Bu çizmeler Avustralya'dan.

¿Cómo era vivir en Australia?

Avustralya'da yaşamak nasıldı?

No sé mucho sobre Australia.

Avustralya hakkında çok şey bilmiyorum.

Apenas conozco nada de Australia.

Neredeyse Avustralya hakkında bir şey bilmiyorum.

Australia no es una excepción.

Avustralya istisna değildir.

Hagamos un viaje a Australia.

Avustralya'ya bir yolculuğa çıkalım.

Siempre he querido visitar Australia.

Ben her zaman Avustralya'yı ziyaret etmek istedim.

Me traje esto de Australia.

Onu Avustralya'dan geri getirdim.

Tom se mudó a Australia.

Tom, Avustralya'ya taşındı.

Australia es un país asombroso.

Avustralya inanılmaz bir ülke.

Planeemos un viaje a Australia.

Avustralya'ya bir gezi planlayalım.

Esto sólo pasa en Australia.

Bu sadece Avustralya'da olur.

Mis padres están en Australia.

Ebeveynlerim Avustralya'da.

Me gustaría vivir en Australia.

Avustralya'da yaşamak istiyorum.

He viajado por toda Australia.

Bütün Avustralya'da seyahat ettim.

Tom quiso ir a Australia.

Tom, Avustralya'ya gitmek istedi.