Examples of using "Fósforos" in a sentence and their turkish translations:
Kibritlerle oynama.
Ben kibrit olmadan ateş yakmayı öğrendi.
Tom bir ateşi kibritsiz olarak nasıl başlatacağını bilen tek kişiydi.
O radyo, bir kibrit kutusundan daha büyük değildir.
Kibrit kutusundan bile daha küçük olan bir parça
Tom tüm kibriti tüketti bu yüzden ateşi yakamadı.
Yaşam bir kutu kibrit gibidir. Dikkatli davranırsan aptallıktır. Dikkatli davranmazsan tehlikelidir.