Examples of using "Ben" in a sentence and their turkish translations:
Bu Ben.
Ben bu durumu şu şekilde anlattı:
Avukat Ben'i bekliyordu.
MR: Harika, José ve Ben burada
Kim daha ağırdır, Ben mi yoksa Mike mı?
O çocuk Tom mu yoksa Ben mi?
Ben ellerini ceplerine koydu.
Ben'in bir suçlu olduğuna inanıldı.
Ben kibrit olmadan ateş yakmayı öğrendi.
Dün otelde Ben'le buluştum.
Ben ellerini cebine koydu.
O, Ben'in suçla ilgisi olduğundan şüphelenmedi.
Fakat bu, sihirli mantarın Ben ve Kirk'e yaptığı etkinin tam tersi.