Examples of using "único" in a sentence and their turkish translations:
Tek bir bütün
Ayrıca uykuyu -
Tek çocuk olduğu için, o tek varisti.
Ben bir tek çocuğum.
Tek kişi ben miyim?
- Tek çocuk musunuz?
- Tek çocuk musun?
Ben tekim.
Sen teksin.
Tom tek çocuktur.
Ben tekim.
O benim tek arkadaşımdı.
Bir sanat eseri eşsiz bir mizacın eşsiz bir sonucudur.
O onların tek çocuğu.
Dünya bizim tek evimiz.
Yorgun olan yalnızca ben değilim.
O onların tek çocuğu.
O bizim tek şüpheli.
O sadece bir adamdı.
Ben tek adamdım.
Bütün yaptığım bu.
O bizim tek tesellimizdi.
Hayatta kalan tek kişiyim.
Tom tek kişi değil.
Tom hayatta kalan tek kişiydi.
- Tom benim tek çocuğum.
- Tom benim biricik çocuğum.
O, tek sorun değildi.
Hepimizin kendimize has bir kokusu vardır.
O benim tek tesellimdi.
Söylediğin tek şey bu.
Tek tanığımız tanıklık yapmayı reddediyor.
Saflık onun tek özelliğidir.
Hayatta kalan tek kişi o.
Onun tek zevki müzik dinlemektir.
Go oynamak tek eğlencem.
Bu tek sorun değildi.
O, tek sorun değildi.
O tek sorun değil.
Amacım sadece yardım etmek.
Bu gerçekten türünün tek örneği.
Oradaki tek adam bendim.
Bu çiçeklerin eşsiz bir kokusu var.
Onları koruyabilecek tek kişi sensin.
Tek istediğim uyumak.
O, odadaki tek kişiydi.
Bu kukla benim tek arkadaşım.
Tüm istediğim sağlıktır.
Dünyada tek.
Sen tanıdığım tek Kanadalısın.
Onun tek hobisi pul toplamaktır.
Sahip olduğum her şey kitaplardır.
Tom'un eşsiz müzik yetenekleri var.
Onu yapabilecek tek kişisin.
Tom Mary'nin tek oğlu.
Kazadan tek kurtulan bir bebekti.
İşte orada! Yorgun olan yalnızca ben değilim.
Tek işleri, tesisi parçalara ayırmak
Bir hikâyeyi yenileyebileceğimiz tek şey
ya da var olabileceği tek yer değil.
Ve Paris bir istisna değil.
Bu tüm proje özgün oldu--
Onu yapabilecek tek kişisin.
Mike yönetim kurulunda tek erkek.
O, onların sahip olduğu tek çocuktur.
Kazanın tek tanığıydı.
O, köyde hayatta kalan tek kişi.
Yaralanan tek kişi sen değilsin.
Bu kitap birçok yönden eşsizdir.
Tom benim tek gerçek arkadaşım.
Bu, Tom'un yapabileceği tek şey.
Tom sadece kalan tek hasta.
Uygurları tanımayan tek kişi benim.
Şu an benim için tek kişisin.
- Çocuklu tek kişi ben değilim.
- Çocuğu olan tek ben değilim.
Buradaki tek Kanadalı sen değilsin.
Gitmek isteyen tek kişi değilsin.
Tom tanıdığım tek Kanadalıdır.
Burada sahip olduğumuz tek şey budur.
Bu, sahip olduğum tek kitaptır.
- O, biricik oğlunu gömdü.
- O, tek oğlunu toprağa verdi.
Sen sevdiğim tek kişisin.
Yapmak istediğim tek şey uyumak.
Bütün ihtiyacımız pasaportlarımızdı.
Buradaki tek Kanadalı Tom'dur.
Sen okulumuzdaki tek Kanadalısın.
"Kız ya da erkek kardeşlerin var mı?" "Hayır, ben tek çocuğum."
Tüm yapabileceğin beklemektir.
Tom suçun tek tanığıdır.
Kazanmak önemli olan tek şey değildir.
Tom, Mary'nin tek arkadaşıydı.
Ağlamayan tek kişi Tom'dur.
Ben onu yapıyor olacak tek kişi değilim.
Tek istediğim bir fırsat.