Translation of "Usar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Usar" in a sentence and their turkish translations:

- Puedes usar mi diccionario.
- Podéis usar mi diccionario.
- Pueden usar mi diccionario.
- Puede usar mi diccionario.

Benim sözlüğümü kullanabilirsiniz.

- ¿Sabes usar esto?
- ¿Sabes cómo usar esto?

Bunu nasıl kullanacağını biliyor musun?

- ¿Cuál cama quieres usar?
- ¿Qué cama quieres usar?

Hangi yatağı kullanmak istiyorsun?

- Agitar antes de usar.
- Agite antes de usar.

Kullanmadan önce çalkalayın.

- Puedes usar este bolígrafo.
- Puedes usar este lápiz.

Bu kalemi kullanabilirsiniz.

- Puedes usar mi diccionario.
- Pueden usar mi diccionario.

Sen benim sözlüğümü kullanabilirsin.

- Puede usar este teléfono.
- Puedes usar este teléfono.

Bu telefonu kullanabilirsiniz.

- ¿Puedo usar el teléfono?
- ¿Puedo usar el móvil?

Telefonu kullanabilir miyim?

¿Cuál debería usar?

Hangisini kullanmalıyım.

Debo usar botas.

Çizme giymek zorundayım.

¿Qué puedo usar?

Ne kullanabilirim?

Quiero usar estos.

Bunları kullanmak istiyorum.

¿Puedo usar esto?

Bunu kullanabilir miyim?

- ¿Sabes cómo usar una computadora?
- ¿Sabes usar un ordenador?

Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?

- ¿Puedo usar tu carro hoy?
- ¿Puedo usar su carro hoy?
- ¿Puedo usar tu carro hoy día?
- ¿Puedo usar su carro hoy día?

Bugün arabanı kullanabilir miyim?

- Puedes usar mi coche nuevo.
- Puedes usar mi auto nuevo.

Sen benim yeni arabamı kullanabilirsin.

- Podés usar mi computadora si querés.
- Puedes usar mi ordenador si quieres.
- Podéis usar mi ordenador si queréis.
- Puede usar mi ordenador si quiere.
- Pueden usar mi ordenador si quieren.
- Ustedes pueden usar mi ordenador si quieren.
- Usted puede usar mi ordenador si quiere.

İstiyorsan bilgisayarımı kullanabilirsin.

Empecé a usar imágenes.

resimlerle başladım.

Por usar nuestro programa,

haftalık abonelik ücreti ödetelim

Usar una simple rama,

Basit bir sopa alıln.

Capaz de usar espadas

kılıç kullanabilen

Puedes usar este coche.

Bu arabayı kullanabilirsiniz.

¿Puedo usar tu lápiz?

- Ben senin kurşun kalemini kullanabilir miyim?
- Ben kalemini kullanabilir miyim?

¿Puedo usar tu bolígrafo?

Ben senin kalemini kullanabilir miyim?

Lavar antes de usar.

Giymeden önce yıka.

¿Puedo usar esta bicicleta?

Bu bisikleti kullanabilir miyim?

Puedes usar una computadora?

Bilgisayar kullanabilir misin?

¿Puedo usar tu diccionario?

Sözlüğünü kullanabilir miyim?

¿Quieres usar el mío?

Benimkini kullanmak ister misin?

Tienes que usar herramientas.

Aletleri kullanmak zorundasın.

No puedes usar esto.

- Bunu kulanamazsın.
- Bunu kullanamazsın.
- Bunu kullanamazsınız.

Puedes usar mi auto.

Arabamı kullanabilirsin.

¿Puedo usar este lápiz?

Bu kalemi kullanabilir miyim?

¿Sabes usar un ordenador?

Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?

¿Qué cama quieres usar?

Hangi yatağı kullanmak istiyorsun?

Yo sé usar esto.

Bunu nasıl kullanacağımı biliyorum.

Puedes usar mi bolígrafo.

Sen benim kalemimi kullanabilirsin.

¿Puedo usar su teléfono?

Senin telefonunu kullanabilir miyim?

¿Podría usar el baño?

Ben tuvaleti kullanabilir miyim?

No quieren usar crédito.

Onlar kredi kullanmak istemiyorlar.

¿Vas a usar eso?

Onu kullanacak mısın?

No podemos usar esto.

Bunu kullanamayız.

¿Puedo usar el baño?

Tuvaleti kullanabilir miyim?

¿Puedo usar este teléfono?

Ben bu telefonu kullanabilir miyim?

¿Puedo usar este bolígrafo?

Bu kalem kullanabilir miyim?

¿Podría usar tu lápiz?

Kurşun kalemini kullanabilir miyim?

Puedes usar este teléfono.

Bu telefonu kullanabilirsin.

¿Puedo usar el ordenador?

Ben bilgisayarı kullanabilir miyim?

Puede usar esta linterna.

Bu el fenerini kullanabilirsiniz.

- ¿Puedo usar tu máquina de escribir?
- ¿Puedo usar su máquina de escribir?

Daktilonu kullanabilir miyim?

- ¿Puedo usar tu servicio, por favor?
- ¿Puedo usar su baño, por favor?

Ben tuvaletinizi kullanabilir miyim, lütfen?

- ¿Podría usar tu baño?
- ¿Puedo pasar al baño?
- ¿Puedo usar su baño?

- Ben tuvaletinizi kullanabilir miyim?
- Tuvaletinizi kullanabilir miyim?

- ¿Puedo usar su teléfono?
- ¿Puedo usar tu teléfono?
- ¿Podría utilizar su teléfono?

Telefonunuzu kullanabilir miyim?

Solución simple: usar la pared.

Çözüm basit: duvara doğru git,

Comencé a usar herramientas optogenéticas,

optogenetik cihazların kullanımına öncülük ettim.

O... ...podría usar mi termo.

Ya da... Mataramı kullanabilir

Puedo usar una barra luminosa.

Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

Tendremos que usar más pesticidas

biz çok daha fazla zirai ilaç kullanmak zorunda kalacağız

¿Puedo usar mi seguro médico?

Sağlık sigortamı kullanabilir miyim?

Cualquiera puede usar este diccionario.

Bu sözlüğü herhangi biri kullanabilir.

"¿Puedo usar este teléfono?" "Adelante."

"Bu telefonu kullanabilir miyim?" "Buyurun."

Dime cómo usar la lavadora.

Bana çamaşır makinesinin nasıl kullanıldığını söyle.

Es muy fácil de usar.

Bunu kullanması çok kolay.

Tengo prohibido usar este teléfono.

Bu telefonu kullanmam yasak.

Tatoeba es fácil de usar.

Tatoeba'yı kullanmak kolaydır.

No olvide usar hilo dental.

Diş ipiyle temizlik yapmayı unutma.

Me permitió usar su diccionario.

Kendi sözlüğünü kullanmam için bana izin verdi.

Tom no suele usar gorro.

Tom genellikle şapka takmaz.

Es muy fácil usar Tatoeba.

Tatoeba'yı kullanmak çok kolay.

No deberías usar este coche.

Bu arabayı kullanmamalısın.

Disculpe, ¿puedo usar el teléfono?

Affedersiniz fakat telefonu kullanabilir miyim?

Voy a usar tu teléfono.

Telefonunu kullanacağım.

¿Usar los dedos es incivilizado?

Parmakları kullanmak terbiyesizlik mi?

Tengo que usar el diccionario.

Sözlüğü kullanmak zorundayım.

¿Alguien sabe cómo usar Photoshop?

Herkes fotoşopu nasıl kullanacağını biliyor mu?

Disculpe, ¿puedo usar su teléfono?

Affedersiniz fakat telefonunuzu kullanabilir miyim?

¿Puedo usar este diccionario tuyo?

Senin bu sözlüğünü kullanabilir miyim?

No puedo usar esta máquina.

- Ben bu makineyi kullanamam.
- Bu makineyi kullanamam.

¿Puedo usar tu coche, papá?

Arabanı kullanabilir miyim, baba?

Puedes usar mi diccionario siempre.

Sözlüğümü her zaman kullanabilirsin.

Tengo que usar esta bicicleta.

Bu bisikleti kullanmalıyım.

Suelo usar vaqueros los domingos.

Pazar günü genellikle kot giyerim.

Rehúso usar bolsas de plástico.

Plastik poşet kullanmayı reddediyorum.

No puedes usar mis tijeras.

Makasımı kullanamazsın.

- Tú podrías usar mi auto.
- Puedes usar mi coche.
- Puedes coger mi coche.

Sen benim arabamı kullanabilirsin.

- ¿Puedo usar mi laptop en el baño?
- ¿Puedo usar mi portátil en la bañera?

Laptopumu banyoda kullanabilir miyim?

- Para este examen podéis usar un diccionario.
- Puedes usar un diccionario en este examen.

Bu sınav için bir sözlük kullanabilirsin.

- Tom no entiende cómo usar una computadora.
- Tom no entiende cómo usar un ordenador.

Tom bir bilgisayarı nasıl kullanacağını anlamaz.

Y debemos averiguar cómo usar eso

ve bizim onun nasıl kullanıldığını

Podemos usar algo como este árbol.

Bu ağaç gibi bir şeyi kullanabiliriz.

Debemos regresar y usar esas rocas.

Geri dönmeli ve o kaya sığınağı kullanmalıyız.