Examples of using "Extrema" in a sentence and their turkish translations:
Öneriniz biraz aşırı.
Şiddetli yoksulluğu sona erdirecek,
aşırı yoksulluğun olduğu ülkelerden geliyor.
yoksullukla mücadele etmek.
Emisyonları çok hızlı bir şekilde kesmemiz
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %10'u
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %37'si
kurtarmaya çalışan yaşlılar kaldı.
Ama Devrim şimdi en uç aşamasına giriyordu:
O kasabanın gümüşçülerinin aşırı yoksulluk nedeniyle gümüş yedikleri söylenilmektedir.