Examples of using "Viviendo" in a sentence and their turkish translations:
Yaşa ve öğren.
Ben İskoçya'da yaşıyorum.
Hâlâ Boston'da yaşıyor musun?
Böyle yaşamaya devam etmek ister misin?
Biz birlikte yaşamıyoruz.
Bunlar zor zamanlar.
Nerede yaşıyorsun?
Hayalimi yaşıyorum.
Volgograd'da yaşıyorum.
Üç yıldır Boston'da yaşıyorum.
yetimhane gibi kurumlarda yaşıyor,
Tek başına yaşamayı nasıl buluyorsun?
Onunla yaşamaya devam etmek istiyorum.
Sen şimdi nerede oturuyorsun?
Şehirde yaşıyorum.
Böyle yaşamayı hayal bile edemiyorum.
Tom rüyasını yaşıyor.
Ne kadar süredir burada yaşamaktasın?
Onlar on yıldır burada yaşıyorlar.
rahatsız bir yerde yaşıyorsunuz.
yaşama isteğime büyük bir darbe vurmuştu.
O yurt dışında yaşıyor.
Ben artık onunla yaşamıyorum.
O, iki yıldır burada mı yaşıyor?
Artık böyle yaşayamam.
Ne kadar süredir Tokyo'da yaşıyorsun?
- Hayatım boyunca burada yaşadım.
- Bütün hayatım boyunca burada yaşadım.
- Ömrüm burada geçti.
Tom'la yaşadığını düşündüm.
Üç yıldır Boston'da yaşıyorum.
Ben iyi bir hayat yaşıyorum.
Haklısın. Yaşamaya devam etmek zorundayım.
Beş yıldır Kanada'da yaşıyorum.
Ne kadar süredir İtalya'da yaşıyorsun?
Ben bir kasabada yaşıyorum.
Sami o dairede yaşıyordu.
Ve Fransa'da bir yıl yaşadıktan sonra
Altı yıl boyunca Amerika'da yaşadım.
ateşin üzerinde yaşadığına inanırlardı
Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.
- Birkaç sene önce Boston'da yaşıyordum.
- Birkaç yıl önce Boston'da yaşıyordum.
Taro, 10 yıldır Obihiro'da yaşıyor.
Beş yıldır bu şehirde yaşıyor.
Boston'da yaşıyorum.
O, devam etme isteğini kaybetti.
Üç yıldır burada yaşıyorum.
Altı yıldır Tokyo'da yaşıyoruz.
O şu anda bir dairede yaşıyor.
Bu on yıl boyunca burada yaşıyorum.
Ben küçük bir kasabada yaşıyorum.
Tom artık Boston'da yaşamıyor.
Tom'un Boston'da yaşayan bir sürü arkadaşları var.
Tom Mary ile yaşamaktan mutlu olmazdı.
Yıllarca askerî karargâhlarda kaldım.
Yurt dışında yaşamaktan hiç rahatsızlık hissetmiyor musun?
Kırsalda yaşamaktan hoşlanacağımı hiç düşünmemiştim.
Uzun zamandır burada yaşıyorum.
Erkek kardeşim yıllardır Londra'da yaşıyor.
İnsanlar dünyanın her yerinde yaşıyorlar.
Savaş patlak verdiğinde İngiltere'de yaşıyordu.
Babam 30 yıldır Nagoya'da yaşıyor.
- Bir aydır dayımla yaşıyorum.
- Bir aydır amcamla yaşıyorum.
Jack altı yıldır New York'ta yaşıyor.
Tom uzun süredir yalnız yaşıyor.
Ne kadar zamandır Kobe'de yaşıyorsun, o halde?
Tom son birkaç yıldır Boston'da yaşamaktadır.
Son on yıldır bu köyde yaşıyorum.
Bu, onların içinde yaşamış oldukları ev.
Mary öldüğünden beri Tom yalnız yaşamaktadır.
Şehirde yaşıyorum.
Bu insanlar birlikte çalışıyor ve yaşıyorlar.
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %10'u
aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %37'si
şu an dünya insanlarının üçte ikisi demokrasi çatısı altında yaşıyor.
Ben Berlin'de bir Alman aile ile yaşayarak bir hafta geçirdim.
Nükleer güç çağında yaşıyoruz.
Yıllardır burada yaşıyorum.
O şimdi Tokyo'da yaşamaktadır.
- Bu dağda yaşayan birkaç tilki olduğunu biliyor muydunuz?
- Bu dağda yaşayan birkaç tilki olduğunu biliyor muydun?
Tom altı yaşından beri Boston'da yaşıyor.
Ama sonra mahallelerde yaşayan, ilköğretimi bile bitirmeye şansı olmayan
Kızı doğduğunda, o yedi yıl boyunca Nagano'da yaşıyordu.
Tom ve Mary birlikte yaşıyorlar.
On yıldır burada yaşıyorum.
Tom Mary'nin orada yalnız yaşamasından hoşlanmıyor.
Şimdi nerede yaşıyorsun?
Bir rüyayı yaşıyorsun ve rüya sona ermek üzere.
Sanırım nasıl yaşadığımı yeniden gözden geçirmemin zamanıdır.
Tom çok uzun bir süredir yurt dışında yaşamaktadır.
3 sene önce Tokyo'ya geldiğimden beri burada yaşıyorum.