Translation of "Mundial" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Mundial" in a sentence and their turkish translations:

Guerra Mundial .

.

- Él batió el récord mundial.
- Él rompió el récord mundial.

O dünya rekoru kırdı.

- Tom rompió el récord mundial.
- Tom batió el récord mundial.

Tom dünya rekoru kırdı.

Del orden mundial globalizado.

bir pandemiyle yüzleşiyoruz.

El nuevo orden mundial

yeni dünya düzeni

Rompí el récord mundial.

Dünya rekorunu kırdım.

La población mundial aumenta continuamente.

Dünya nüfusu devamlı artıyor.

Representando el 70 % del uso mundial.

en fazla tatlı suyu tarım endüstrisi kullanıyor.

Recuerda, en la segunda guerra mundial

Unutmayın ikinci dünya savaşında

Ella estableció un nuevo récord mundial.

O, yeni bir dünya rekoru kırdı.

Se hizo famoso a nivel mundial.

O dünyaca meşhur oldu.

La población mundial tiende a aumentar.

Dünya nüfusu yükselme eğilimindedir.

La población mundial ha aumentado rápidamente.

Dünya nüfusu hızla arttı.

Lista del patrimonio mundial de la UNESCO

UNESCO dünya mirası listesinde

La economía mundial está ahora en recesión.

- Dünya ekonomisi şimdi gerileme döneminde.
- Dünya ekonomisi şimdi durgunluk döneminde.

OMS significa Organización Mundial de la Salud.

WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.

La Segunda Guerra Mundial terminó el 1945.

II. Dünya savaşı 1945'te sona erdi.

¿Cuándo se inició la Segunda Guerra Mundial?

II. Dünya Savaşı ne zaman patlak verdi?

La Segunda Guerra Mundial terminó en 1945.

1945 yılında İkinci Dünya Savaşı sona erdi.

Holanda ganó la Copa Mundial del 2010.

2010 Dünya Kupası'nı Hollanda kazandı.

La Segunda Guerra Mundial empezó en 1939.

İkinci Dünya Savaşı 1939'da başladı.

Todas las naciones desean la paz mundial.

Her ulus dünya barışını arzular.

- OMS significa Organización Mundial de la Salud.
- OMS es la abreviatura de Organización Mundial de la Salud.

WHO Dünya Sağlık Örgütü için kullanılan bir kısaltmadır.

Cuando AlphaGo venció al campeón mundial Ke Jie,

AlphaGo, Dünya şampiyonu Ke Jie'yi yendiğinde

Y un evento que cambió la historia mundial

ve dünya tarihini değiştiren bir olay

Nuestra meta final es establecer la paz mundial.

Nihai amacımız dünya barışını kurmaktır.

Él fue General en la Segunda Guerra Mundial.

O, 2. Dünya Savaşında bir generaldi.

Muchos soldados murieron en la Segunda Guerra Mundial.

II. Dünya Savaşı'nda birçok asker öldürüldü.

Mucha gente murió durante la Segunda Guerra Mundial.

II. Dünya Savaşında bir sürü insan öldürüldü.

El señor Fujimori es conocido a nivel mundial.

Bay Fujimori tüm dünyada ünlüdür.

Hay un crecimiento rápido de la población mundial.

Dünya nüfusunda hızlı bir artış var.

La población mundial está creciendo año tras año.

Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.

La primera guerra mundial estalló el año 1914.

1. Dünya Savaşı 1914 yılında başladı.

Mi abuelo murió en la Segunda Guerra Mundial.

Büyükbabam İkinci Dünya Savaşı'nda öldü.

Finalmente, la Primera Guerra Mundial había acabado oficialmente.

Sonunda, Birinci Dünya Savaşı resmen sona erdi.

Es la primera causa de incapacidad a escala mundial

Küresel olarak engelliliğin bir numaralı sebebi.

En el nuevo orden mundial, estos países deben preguntarse

Yeni dünya düzeninde bu ülkelerin sorusu şu olacak:

En 2011, la Organización Mundial de la Salud estimó

2011'de Dünya Sağlık Örgütü, yalnızca üye Batı Avrupa devletlerinde

Entonces, los últimos 200 años de la historia mundial

Son 200 yıllık dünya tarihi

China se unió a la Organización Mundial del Comercio.

Çin, Dünya Ticaret Örgütü'ne katıldı.

Nos vemos envueltos en un momento a nivel mundial

Çalışma anlamında

Listado por la UNESCO en patrimonio mundial en 2018

2018 yılında UNESCO'nun dünya mirası listesine aldığı

El país permaneció neutral durante la Segunda Guerra Mundial.

O ülke II.Dünya Savaşı boyunca tarafsız kaldı.

Japón juega un papel clave en la economía mundial.

Japonya dünya ekonomisinde anahtar bir rol oynar.

La mitad de la población mundial vive en ciudades.

Dünya nüfusunun yarısı şehirlerde yaşıyor.

- Queremos paz en el mundo.
- Queremos la paz mundial.

Dünyada barış istiyoruz.

Monsanto controla el 27% del mercado mundial de semillas.

Monsanto dünya tohum pazarının %27'ini kontrol etmektedir.

Fue en 1939 cuando la Segunda Guerra Mundial estalló.

1939'da İkinci Dünya Savaşı patlak verdi.

En pocas palabras, la población mundial no solo está aumentando,

Basitçe, nüfusumuz yalnızca büyümüyor,

Del fin de la globalización y el nuevo orden mundial,

yani küreselleşmenin bitmesi ve yeni dünya düzeni hakkında,

El clima ha llegado a un punto de crisis mundial.

İklim, küresel bir kriz noktasına ulaştı.

Un 10 % de la población mundial viviendo en extrema pobreza

aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %10'u

Un 37 % de la población mundial viviendo en extrema pobreza

aşırı yoksulluk mağduru dünya nüfusunun %37'si

Con dos tercios de la población mundial viviendo en democracias.

şu an dünya insanlarının üçte ikisi demokrasi çatısı altında yaşıyor.

Cuando empezó a funcionar, Microsoft volvió a ser gigante mundial

Bu işe girdiğinde ise Microsoft yine dünya deviydi

¿Eres consciente de que el comercio mundial se ha detenido?

Farkında mısınız dünya ticareti durudu

Deberíamos hacer nuestro mayor esfuerzo por lograr la paz mundial.

Dünya barışını kurmak için elimizden geleni yapmalıyız.

A pesar de la adversidad, el arquitecto consiguió fama mundial.

Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.

La Segunda Guerra Mundial se inició en el año 1939.

İkinci Dünya Savaşı 1939 yılında patlak verdi.

A mi abuelo lo mataron en la Segunda Guerra Mundial.

- Dedem 2. Dünya Savaşı sırasında öldürüldü.
- Dedem İkinci Dünya Savaşı'nda öldü.

Muchos soldados perdieron la vida en la Segunda Guerra Mundial.

İkinci Dünya Savaşı'nda birçok asker hayatını kaybetti.

La Guerra Fría empezó después de la Segunda Guerra Mundial.

Soğuk Savaş İkinci Dünya Savaşından sonra başladı.

La Primera Guerra Mundial tuvo lugar entre 1914 y 1918.

Birinci Dünya Savaşı 1914 ile 1918 yılları arasında gerçekleşti.

Ni para tomar dinero prestado de China o del Banco Mundial.

veya yardımlara bağlanmamız için bir sebep yok.

En 2016 nos reunimos y celebramos el Día Mundial del Vitiligo.

2016'da, Dünya Vitiligo Günü'nü kutladık.

La asociación mundial plana tiene 6 millones de miembros en América

Amerika'da düz dünya derneğinin 6 milyon üyesi var

Situación casi actual cercana al efecto de la Segunda Guerra Mundial

İkinci Dünya Savaşının etkisine yakın neredeyse şu anki durum

Se nos enseñó que la Segunda Guerra Mundial estalló en 1939.

Bize 2. Dünya Savaşı'nın 1939 yılında patlak verdiği öğretildi.

Y su gobierno democrático fue una vez elogiado a nivel mundial.

Ayrıca bu demokratik devlet dünya çapında övgüyle anılırdı

El 14 de noviembre es el día mundial de la diabetes.

- 14 Kasım, Dünya Diyabet Günüdür.
- Dünya Diyabet Günü 14 Kasım'dadır.

La Convención de Refugiados fue creada después de la Segunda Guerra Mundial.

Mülteci Sözleşmesi, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra,

La crisis financiera mundial ha sido la consecuencia de esta mala gestión

Küresel Mali Kriz, bu kötü yönetimin sonucuydu

NHH: También estamos viendo el uso de esta tecnología a escala mundial,

NHH: Bu teknolojinin kullanıldığını küresel çapta da görüyoruz

Los científicos idearán nuevos métodos para incrementar el suministro de comida mundial.

Bilim adamları dünyanın gıda teminini arttırmak için yeni yöntemler bulacaklar.

España es la ganadora de la Copa Mundial de la FIFA 2010.

İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibidir.

¿Qué países formaban las potencias del Eje en la segunda guerra mundial?

2. Dünya Savaşı'nda hangi ülkeler Mihver Güçlerini kurdular?

Creado inmediatamente después de la Segunda Guerra Mundial con el Servicio Secreto nazi.

Nazi Gizli Servisi ile birlikte kurulan gizli NATO ordusunu biliyorum.

Y será peor que los resultados de la Segunda Guerra Mundial si continúa

Ve devam ederse İkinci Dünya Savaşının sonuçlarından daha kötü olacak

Fundada por dos estudiantes de doctorado, esta empresa es ahora un gigante mundial.

Doktora yapan iki öğrencinin kurduğu bu şirket artık bir dünya devi.

Al mapa mundial. Se encuentra en alimentos que también están en peligro de

sıcaklıkların Gana ve Fildişi Sahili'ndeki kakao ağaçlarını yok edeceğinden, yani

La Segunda Guerra Mundial transformaría la presencia global de Estados Unidos para siempre.

2. Dünya Savaşı, ABD'nin küresel varlığını sonsuza dek değiştirecekti.

El terrorismo es uno de los enemigos más grandes de la paz mundial.

Terörizm dünya barışının en büyük düşmanlarından biridir.

Winston Churchill era el primer ministro de Inglaterra durante la Segunda Guerra Mundial.

Winston Churchill İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere'nin başbakanıydı.

La gran mayoría de los edificios fue destruido en la segunda guerra mundial.

Binaların çoğu İkinci Dünya Savaşı'nda yıkıldı.

Un hombre que ni siquiera es un graduado universitario ha moldeado la historia mundial

Üniversite mezunu bile olmayan bir adam dünya tarihine yön verdi

Durante la Segunda Guerra Mundial, muchos famosos monumentos en Europa fueron reducidos a escombros.

2. Dünya Savaşı sırasında, Avrupa'daki birçok ünlü yer moloza dönüştü.

Muchos japo-americanos fueron enviados a campos de concentración durante la Segunda Guerra Mundial.

Birçok Japon Amerikalılar 2.Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarına gönderildi.

La Segunda Guerra Mundial costó la vida de más de setenta millones de personas.

İkinci Dünya Savaşı, 70 milyondan fazla insanın hayatına mal oldu.