Translation of "Emisiones" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Emisiones" in a sentence and their turkish translations:

Las emisiones continuarán aumentando.

salınım artış göstermeye devam edecek.

Capturando décadas de emisiones humanas.

karbonun yüzde 30'unu toplayabileceğini gördük.

También puede significar menores emisiones.

Aynı zamanda daha az miktarda salınım demek.

Entonces debemos parar con las emisiones.

emisyonları durdurmalıyız.

Ayudaríamos a reducir nuestras emisiones anuales.

yıllık emisyonlarımızı azaltmaya doğrudan yardımcı olabiliriz.

Tendremos que disminuir las emisiones rápidamente.

hızlı bir şekilde emisyonları kesmemiz gerek.

Porque si las emisiones tienen que parar,

çünkü emisyonların durdurulması gerekiyorsa

Entonces, por qué no reducimos nuestras emisiones?

Öyleyse neden emisyonumuzu düşürmüyoruz?

Lo que provoca emisiones derivadas de la deforestación.

ve bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor.

La reducción de las emisiones depende de ambos factores.

Emisyonun azaltılması yükselmeyle bağlantılı.

No solo tenemos que reducir emisiones con extrema rapidez,

Emisyonları çok hızlı bir şekilde kesmemiz

Sino que se irían eliminando emisiones de otros sectores también,

diğer sektörlerdeki emisyonları da kaldırmaya başlarız,

Para una reducción potencial de 60 % de las emisiones de carbono.

potansiyel olarak tüm karbondioksit emisyonlarının yüzde 60'ını kesebiliriz.

No solo se eliminarían todas las emisiones de la generación de energía,

sadece elektrik üretiminden kaynaklı emisyonların tamamını durdurmakla birlikte

Vinculante para reducir las emisiones para mantener la tasa de calentamiento global

bağlayıcı ilk küresel anlaşma olan Paris İklim Anlaşması'nın imzalanmasından sonra

Se dice que el calentamiento global está directamente relacionado con las emisiones de dióxido de carbono.

Küresel ısınmanın karbondioksit emisyonu ile doğrudan ilgili olduğu söyleniyor.

emisiones de gases de efecto invernadero, adoptar un proyecto de forestación masiva y reducir la tasa de

azaltmaya , büyük bir ağaçlandırma projesi benimsemeye ve her türden

María estaba postrada en la cama. El único contacto que ella tenía con el mundo exterior era a través de las emisiones de tv.

Maria yatalaktı. Dışarıdaki dünyayla tek irtibatı televizyon yayınları aracılığıyla oluyordu.