Translation of "Colgué" in Turkish

Colgué una pintura en la pared.

Duvara bir resim astım.

Colgué y la volví a llamar.

Telefonu kapattım ve onu tekrar aradım.

Colgué el cuadro en la pared.

Ben tabloyu duvara astım.

Colgué mi abrigo en el armario de la entrada.

Ceketimi salondaki dolaba astım.

Me hizo enfadar tanto en el teléfono que le colgué.

O, telefonda beni o kadar kızdırdı ki telefonu yüzüne kapattım.

Julio se está hamacando en la hamaca que colgué bajo el viejo roble.

Julio, eski meşe ağacına kurduğum salıncakta sallanıyor.

Anoche colgué la ropa afuera para que se secara y por la mañana se ha congelado tan dura como una roca.

Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.