Examples of using "Pintura" in a sentence and their turkish translations:
Benim boyaya ihtiyacım var.
Bu benim resmim.
Çitin boyanmaya ihtiyacı vardı.
Bu resmi kim yaptı?
- Boyayı bir çubuk yardımıyla karıştır.
- Boyayı bir çubukla karıştır.
Bu ev boyanılmalı.
Bir sanatçı, büyük bir resim yapmak için birçok boya tüpü kullanır.
Bu resmi nasıl elde ettiniz?
Resim neredeyse bitti.
Islak boyaya dokunmayın.
O tablo kaç yıllık?
O güzel bir tablo.
O resim bir kopyadır.
Resim eğitimi almak için Fransa'ya gidiyorum.
Bir açık artırmada tablo satın aldım.
Boya henüz kurumadı.
Resim baş aşağı asılı.
Duvarda bir resim var.
Duvara bir resim astım.
Ben resim eğitimi almak için Fransa'ya gideceğim.
Onun resim yapmaya yeteneği var.
Vasya amca hediye olarak bana bir tablo verdi.
Ne güzel bir fotoğraf! O bir resim gibi görünüyor.
Kapının üzerinde ıslak boya var.
- Jack, resim yapmakla ilgilenir.
- Jack resimle ilgileniyor.
Bu resime bak.
Bu tablo Monet'e atfedilmiştir.
O, onun bir resim çizişini izledi.
Bu resim, istediğin fiyata değmez.
boyalar soyulmuştu, her yerde çatlaklar vardı.
Mavi boya ile kırmızı boyayı karıştırın.
Tom'un modern resme yeteneği var.
O ev yeniden boyanmalı.
Bu onun kendi yaptığı bir resim mi?
Kendisinin çizdiği bir resim var.
En sevdiğiniz boyama araçları nelerdir?
Mavi boyayı sarı boyayla karıştır.
Bu kendi yaptığım bir resimdir.
Evimizi boyayın. Turuncu boya kullanın.
Bu tablo Louvre, Paris'te.
Bu tabloyu satın alma; sahte.
Bu resim üzerindeki çerçeveyi beğeniyor musun?
Bu sessiz, görünüşte soyut resme denk geldim
Bu tabloda İsa havarileriyle beraber yemek yiyor
Tablo en az 1,000 dolara mal olacak.
Tom duvara bir resim asıyor.
Bu tablonun değerini belirlemek isterim.
Rembrandt tarafından yapılan bu tablo bir başyapıttır.
Evin yeni bir kat boyaya ihtiyacı var.
El Greco'nun bu resmi, ''Tapınağın Saflaştırılması'',
aslında eseri, sadece ''Şömineden çıkan
Rembrandt tarafından bu tablo bir sanat eseridir.
O tabloyu o zaman satın alsaydım, şimdi zengin olurdum.
Tablo, Hollandalı ustanın eseridir.
Resmin arka planında bir kale var.
Ben aynı zamanda resim yapmayı da severim.
Bu resmi kim yaptı?
Fazla paramız olmamasına karşın ben bu resmi satın almak istiyorum.
Onun, resmi duvara asmasına yardım ettim.
Onlar sandalyeye bir kat boya sürdüler.
Katedralin tavanında dini bir resim vardı.
Fakat bu tablonun tek özelliği bu da değil
O, oturma odasında yüce İsa'nın bir resmine sahip.
Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.
Tek istediği resmini bitirmek için zamandı.
Tom çiti boyarken gömleğine boya bulaştırdı.
Onun gözleri duvardaki tuvale takıldı.
Tom bitene kadar Mary'nin tablosunu görmesini istemiyordu.
Ann resmi yapmayı bitirdi.
O, onun bir resim çekişini izledi.
Kırmızı ile mavinin karışımından mor elde edildiğini biliyor muydunuz?
- Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır.
- Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
Duvardaki resim Tom'un geçen yaz yaptıklarından biridir.
Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du.
O döneme kadar dümdüz resimler çizilirken o tabloyla beraber perspektif bir çalışma olmuş
Leonardo Da Vinci yine aynı dönem dünyanın en çok bilinen tablosu olan Mona Lisa'yı yapmaya başladı
Çerçevenin kendisi resimden daha değerlidir.
Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.