Translation of "Congelado" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Congelado" in a sentence and their turkish translations:

El lago estaba congelado.

Göl dondu.

El lago está congelado.

Göl donmuş.

El cubo está congelado.

Küp donmuş.

El lago está completamente congelado.

Göl tamamen dondu.

Mucho cuidado en un lago congelado.

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

Aunque todo el lago esté congelado,

Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da

Mucho cuidado en un lago congelado.

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

Tengan mucho cuidado en un lago congelado.

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

- Estoy congelado.
- Estoy helado.
- Me estoy helando.

- Çok üşüyorum.
- Donuyorum.
- Götüm dondu.

Agarra tus patines. El lago está congelado.

- Patenlerini al. Göl buz tutmuş.
- Patenlerini al. Göl donmuş.

- El lago está congelado.
- El lago está helado.

Göl donmuş.

Parece que toda el área es un lago congelado.

Tüm bu bölge, donmuş bir göle benziyor.

Una cámara con poca luz revela este mundo congelado.

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.

- Estoy congelado.
- Estoy helado.
- Me estoy helando.
- Me congelo.

Çok üşüyorum.

Bien, tomaré varias de estas e iré al lago congelado.

Pekâlâ, şimdi bunlardan toplayıp buz tutmuş göle gidelim.

¿O intentamos pescar en el lago congelado con las larvas?

yoksa larvaları alıp donmuş gölde balık mı avlayalım?

A pesar del frío, su comida no se ha congelado.

Soğuğa rağmen yiyecek stokları donmamış.

- Mi computador se ha congelado.
- Mi computador se quedó pegado.

Bilgisayarım dondu.

O intentamos pescar algo en el lago congelado con las larvas?

yoksa larvaları alıp donmuş bir gölde balık mı avlayalım?

El congelado río Danubio, todo el camino hasta el mar negro.

donmuş Tuna üzerinden tüm Karadeniz yolunu yağma ve katliamdan geçirdiler

La noche era tan fría que cuando volví estaba casi congelado.

Gece o kadar soğuktu ki döndüğümde neredeyse donmuştum.

El pueblito, abandonado hace mucho tiempo, parece congelado en el tiempo.

Uzun zaman önce terk edilmiş küçük kasaba zamanla donmuş gibi görünüyor.

Ir a ese lago congelado y hacer un hoyo para pescar algo.

ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.

Ir a aquel lago congelado, hacer un hoyo e intentar pescar algo.

ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.

Magma fluido y fundido congelado y el mundo está listo para perecer

akışkan ve ergimiş magma donmuş ve dünya artık yok olmaya hazır

Y a principios de 1462, al estar en ruta para cruzar el Danubio congelado, la caballería valaca se detiene

1462 başlarında, Eflak ordusu, donmuş Tuna önüne

- ¿Crees que el lago esté suficientemente congelado como para patinar?
- ¿Crees que el lago está bastante helado para patinar?

Havuzun paten yapacak kadar donduğunu düşünüyor musun?

Anoche colgué la ropa afuera para que se secara y por la mañana se ha congelado tan dura como una roca.

Dün gece kurutmak için çamaşırı dışarı astım ve sabaha kadar kaya gibi donmuştu.