Translation of "Ropa" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Ropa" in a sentence and their turkish translations:

- Quítate la ropa.
- Quitaos la ropa.
- Quítese la ropa.
- Quítense la ropa.

Elbiselerini çıkar.

- Mi ropa esta ahí.
- Mi ropa está allí.

Elbiselerim orada.

- !Pónganse algo de ropa!
- ¡Ponete algo de ropa!

- Bazı giysiler giy.
- Bir şeyler giyin.

Lleva ropa abrigada.

Sıcak giysiler giyin.

Guarda tu ropa.

Elbiselerini yerine koy.

Tom necesita ropa.

Tom'un elbiselere ihtiyacı var.

Tráeme mi ropa.

Bana elbiselerimi getir.

Cámbiate de ropa.

Giysilerini değiştir.

Él compra ropa.

- O elbiseler satın alır.
- Kıyafet satın alıyor.

Nos da ropa.

O bize elbiseler verir.

En ropa interior".

köpek balıkları ile yüzmeye gidelim."

- Vendo ropa por Internet.
- Yo vendo ropa por internet.

- İnternetten giysi satıyorum.
- Ben çevrimiçi giysi satarım.

- Ya me cambié de ropa.
- Ya he cambiado mi ropa.

Elbiselerimi daha önce değiştim.

Vi muchas personas sin ropa y mucha ropa sin personas.

Ne insanlar gördüm elbiseleri yoktu, ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu.

- Lavar ropa es mi tarea.
- Lavar la ropa es mi tarea.
- Lavar la ropa es mi trabajo.

Çamaşır yıkamak benim işim.

Es porno con ropa.

Bunlar kıyafetli porno.

Ella movió mi ropa.

O benim elbiselerimi taşıdı.

Quítate la ropa mojada.

Islak elbiselerini çıkar.

¿Dónde está tu ropa?

Giysilerin nerede?

No llevo ropa interior.

Hiç iç çamaşırı giymiyorum.

Me gusta comprar ropa.

Kıyafet almayı severim.

¿Dónde está mi ropa?

Elbiselerim nerede?

Quiero cambiarme la ropa.

Giysilerimi değiştirmek istiyorum.

Estaba hablando de ropa.

Ben giysiler hakkında konuşuyordum.

Tom quemó su ropa.

- Tom elbiselerini yaktı.
- Tom onun elbiselerini yaktı.

Tom usa ropa sencilla.

Tom basit giysiler giyer.

Su ropa está gastada.

Onun elbiseleri yıpranmış.

Me gusta la ropa.

Ben giysileri severim.

¿Podrías colgar la ropa?

Çamaşırı asar mısın?

Su ropa era usada.

Onun giysileri kullanılmıştı.

Dame comida y ropa.

Bana hem elbiseler hem de yiyecek verdi.

Regalé mi ropa vieja.

Eski giysilerimi attım.

Tom está usando ropa.

Tom elbise giyiyor.

Me encanta comprar ropa.

Ben giysiler için alışverişi severim.

No coso su ropa.

Onların giysilerini ben dikmem.

¿Te gusta mi ropa?

Giysilerimi seviyor musun?

Tom recogió su ropa.

Tom elbiselerini yerine koydu.

La ropa está allí.

Giysiler orada.

¿Podrías lavarme la ropa?

Kıyafetlerimi yıkar mısın?

Ambos llevaban ropa oscura.

Her ikisi de koyu renk kıyafetler giymişti.

La ropa está secando.

Kıyafetler kuruyor.

- Voy a ir a cambiarme de ropa.
- Iré a cambiarme de ropa.

Gidip üstümü değiştireceğim.

Coser ropa y hacer tarros.

her şeyi o da yapıyordu.

Les dimos dinero y ropa.

Biz onlara para ve giysi sağladık.

Tom se planchó la ropa.

Tom elbiselerini ütüledi.

Cámbiate de ropa, estás empapado.

Kıyafetini değiştir, ıslaksın.

¿Dónde sueles comprar la ropa?

Genellikle nereden kıyafet satın alırsın?

Mary se quitó la ropa.

Mary elbiselerini çıkardı.

Ella siempre compra ropa costosa.

Her zaman pahalı elbiseler alır.

Tengo que cambiar mi ropa.

Kıyafetlerimi değiştirmek zorundayım.

Su trabajo es planchar ropa.

Onların işi giysileri ütülemek.

Tienes que comprarle ropa nueva.

Ona bazı yeni giysiler satın almanız gerekiyor.

Quisiera ponerme algo de ropa.

Bazı giysiler giymek istiyorum.

¡Ella se robó mi ropa!

O, benim elbiselerimi çaldı.

Dormí con la ropa puesta.

Ben giysilerimle yattım.

Se burlaron de mi ropa.

Onlar elbiselerimle dalga geçtiler.

¿Has comprado ropa nueva últimamente?

Son zamanlarda yeni elbiseler satın aldın mı?

Llevé mi ropa a lavar.

Temizlenecek elbiselerimi aldım.

Él siempre lleva ropa oscura.

O her zaman koyu giysiler giyer.

Esta ropa te queda bien.

Bu giysiler size uyar.

Mayuko diseñó su propia ropa.

Mayuko kendi giysilerini tasarladı.

No estoy cosiendo tu ropa.

Giysilerini dikmiyorum.

Voy a cambiarme de ropa.

Elbiselerimi değiştireceğim.

Tom solo usa ropa negra.

Tom sadece siyah elbiseler giyer.

Me debería poner más ropa.

Daha fazla giysi giymeliyim.

Él siempre viste ropa negra.

O her zaman siyah renkli kıyafetler giyer.

Llevaba un lío de ropa.

O bir bohça giysi taşıdı.

Ken se puso su ropa.

Ken elbiselerini giydi.

Su ropa siempre huele mal.

Onun elbiseleri her zaman kötü kokar.

Tom lavó mucha ropa hoy.

Tom bugün bir sürü çamaşır yıkadı.

Tom se cambió de ropa.

Tom elbiseleri değiştirdi.

Nuestra ropa estaba siempre limpia.

Giysilerimiz her zaman temizdi.

- Maria gasta mucho dinero en ropa.
- María se gasta mucho dinero en ropa.

- Maria kıyafete çok para harcıyor.
- Maria kıyafetlere çok para harcıyor.

- Gracias por cambiarte de ropa.
- Te agradezco que te hayas puesto otra ropa.

Elbiselerini değiştirdiğin için teşekkürler.

- Tom tiró su ropa al fuego.
- Tom ha tirado su ropa al fuego.

Tom giysileri ateşe attı.

- María tiró su ropa al fuego.
- María ha tirado su ropa al fuego.

Tom giysileri ateşe attı.

- Fui a casa para cambiarme de ropa.
- Fui a casa para mudarme de ropa.

Elbiselerimi değiştirmek için eve gittim.

La lluvia me empapó la ropa.

Yağmur elbiselerimi sırılsıklam etti.

La ropa negra absorbe la luz.

Siyah kumaş ışık emer.

Yo lavo la ropa los domingos.

Pazar günleri çamaşır yıkarım.

Te ves bien con esa ropa.

- Sen o kıyafetlerle iyi görünüyorsun.
- Sen o giysiler içinde iyi görünüyorsun.

Mary está usando ropa muy sexy.

Mary bazı seksi kıyafetler giyiyor.

Tom se está cambiando de ropa.

Tom elbiselerini değiştiriyor.

La ropa se está poniendo barata.

Giysiler ucuzluyor.

¿Por qué estás doblando mi ropa?

Neden elbiselerimi katlıyorsun?

Mi madre gasta mucho en ropa.

Annem giysilere çok para harcar.

Jamás compraré ropa de segunda mano.

Asla ikinci el bir elbise satın almam.

Haga una maleta con esta ropa.

Lütfen bu elbiseleri valize koy.

Necesito tu ropa y tu bicicleta.

Senin giysilerine ve bisikletine ihtiyacım var.

El chico se sacó la ropa.

Erkek çocuk giysilerini çıkardı.

Ella gasta mucho dinero en ropa.

Kıyafet için çok para harcar.

Mary está cosiendo ropa de bebé.

Mary, bebek kıyafetleri dikiyor.

- Quiero cambiar.
- Quiero cambiarme la ropa.

Ben değiştirmek istiyorum.