Examples of using "Chimenea" in a sentence and their turkish translations:
Bacadan duman yükseliyordu.
O baca çok yüksek.
Baca tuğladan yapılır.
Bu gece şömine kullanmalıyız.
Şöminenin yanında oturdular.
en son baca görünecek şekilde
Bacadan siyah duman çıktı.
13.000 ebabil bir bacadan aşağıya kayboluyor.
Bacayı temizlemek için çatıya tırmandılar.
Sanırım bacayı temizlememin zamanıdır.
Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı.
Baca ateş aldı ve ev tamamen yandı.
Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.
Şöminemin üstünde asılı duran tabloyu bana veren kişi Tom'du.
Tom şömine rafından çerçeveli resmi aldı ve ona daha yakından baktı.
- Baca gibi sigara içer, balık gibi içki içer.
- Baca gibi sigara, sünger gibi de içki içer.
"Ev" kelimesi bir çatısı ve tüten bacaları olan bir dikdörtgen binanın zihinsel görüntüsünü anımsatır, ki bu çimenlerle ve ağaçlarla çevrili olabilir ve mutlu bir aile tarafından oturulabilir.