Examples of using "Alta" in a sentence and their turkish translations:
O uzun mu?
Mary uzun boylu.
Benim yüksek ateşim var.
Tehlike! Yüksek voltaj.
O uzun boylu ve güzel.
biraz yüksek olduğunu görüyor.
ateşiniz yüksekse,
Yüksek sesle okuyun.
Biz yüksek sesle şarkı söyledik.
O uzun boylu değil.
O çok uzun boylu.
Eşin uzun mu?
Ne kadar da yüksek bir dağ!
Kızın boyu uzundur.
Çok yüksek ateşim vardı.
O neredeyse senin kadar uzun boylu.
ki bu da yüksek dozu açıklar -
Yüksek sesle söyledi.
Radyonun sesi çok yüksek.
Sen en uzun olansın.
Müzik çok gürültülü.
Mary ince ve uzun boyludur.
Onu yüksek sesle açıkça söyleyin.
O, yüksek sesle konuşuyor.
Uzun kadın kot pantolon giyiyor.
- Müzik çok yüksek sesliydi.
- Müzik çok gürültülüydü.
- Müzik çok yüksekti.
- Şu yüksek dağa bak.
- Bu yüksek dağa bak.
Uzun boylu kadın güzeldir.
Ben ondan daha uzunum.
O baca çok yüksek.
Yüksek tansiyonum var.
O, yüksek sesle konuşuyor.
Tom'un yüksek tansiyonu var.
Mary uzun boylu ve güzeldir.
Sıcaklık çok yüksek.
Şiiri yüksek sesle okudu.
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
ve sizin direnciniz yüksekse
yarasaların da direnci yüksek
fark ettiniz mi direnci yüksekti hani
Mümkün olan en yüksek askeri otoriteyi
Sarayın uzun bir kulesi var.
Meg Ken kadar uzun boylu.
Dağın yüksekliği nedir?
Kitabı yüksek sesle okuyun.
O senin kadar uzun boylu.
Kumiko Tom kadar uzundur.
Kız arkadaşım uzun boylu ve güzel.
O herkesi yüksek sesle selamlar.
O, neredeyse senin kadar uzundur.
Yüksek sesle konuşmamalısın.
O benim kadar uzun boylu.
Mary Tom kadar uzundur.
Tom yüksek sesli müziği sevmez.
O dağın yüksekliği nedir?
Siz ondan daha uzun boylusunuz.
O, onunla her zaman yüksek sesle konuşur.
O ondan daha uzun boyludur.
O, seninle hemen hemen aynı boydadır.
Jane, Mary kadar uzun değil.
Hasta hastaneden taburcu edildi.
O benden çok daha uzun.
O, mektubu yüksek sesle okudu.
Patronum beni oldukça düşünüyor.
Bu Japonya'da en yüksek kule.
Tom mektubu yüksek sesle okudu.
Bu duvar oradakinden daha uzundur.
Genç prens yüksek bir sesle konuştu.
Tom belgeyi yüksek sesle okudu.
Belgeyi yüksek sesle okudu.
Uzun boylu kadın gri bir takım elbise giyiyor.
O,onun kadar uzun değil.
O, kız kardeşinden daha uzun.
Kızlar yüksek sesle güldü.
Mary onun kadar uzun değildir.
Jane annesinden daha uzun oldu.
- Kate Anne kadar uzun değil.
- Kate Anne kadar uzun değildir.
O, profesöre oldukça değer veriyor.
Şiiri yüksek sesle okudu.
Beni yarına kadar taburcu etmeyecekler.
Sen en uzunsun.
yüksek sesle cevap vermek zorunda değilsiniz:
Doğal olarak da reddetmeye karşı yüksek tolerans sahibidirler.
Radyonun sesi çok yüksek. Sesi kısın.
O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
Jane annesinden daha uzun oldu.