Examples of using "Visible" in a sentence and their turkish translations:
O tamamen gözle görülebilir.
Dili, gözle görülür hâlde.
Sopanın gölgesi görünüyor.
Tom'un ağladığı görülüyordu.
sadece görebildiğimiz evrende.
en son baca görünecek şekilde
O yıldız çıplak gözle görülebilir.
Atlar oldukça belirgin izler bıraktılar.
İlkbahar hâlâ kendini göstermemişti.
Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.
ama 1500 metre yukarıdan bakarsanız bu SOS'i görürsünüz.
Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.
Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.
ama arka tarafından bakıldığında yazı gözükmez
Bir hayalet içe dönük bir korkunun dışa dönük ve görünür işaretidir.
Fakat konuşmak istediğim şey, çok daha görünmez bir şey
Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.
Bunlar, insan ve maymunların görebildiği aralığın ötesindeki dalga boylarıdır.
Bu, çıplak göz için gerçekten görülebilir değil.
Okula gitmek için kalktığımda, ay gökte halâ görülebilir haldeydi.
o görüntüyü yaklaştırırsak aslında geminin yine 1 metre önümüzdeki görünen kısmı gibi yine tamamını görebiliriz diyor