Translation of "Apresurado" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Apresurado" in a sentence and their turkish translations:

Almorcé apresurado.

Acele ile öğle yemeği yedim.

No seas apresurado.

Aceleci olmayın.

No seas tan apresurado.

Bu kadar aceleci olmayın.

- Tom estaba apresurado.
- Tom estaba con prisa.

Tom'un acelesi vardı.

- ¿Estás apurado?
- ¿Vas apresurado?
- ¿Tenéis mucha prisa?

Aceleniz var mı?

Tuve tan poco tiempo, que tuve que almorzar apresurado.

O kadar az zamanım vardı ki öğle yemeğini aceleyle yemek zorunda kaldım.

Tom estaba apresurado así que dejó su cama sin hacer.

Tom'un acelesi vardı bu yüzden yatağını yapılmamış olarak bıraktı.

Y sus contratistas habían apresurado el diseño de la compleja nave espacial Apolo.

ve müteahhitleri karmaşık Apollo uzay aracının tasarımını aceleye getirdi.