Examples of using "¿tenéis" in a sentence and their turkish translations:
Susadınız mı?
Şimdi aç mısınız?
Kaç yaşındasınız arkadaşlar?
Neyiniz yok?
Hapların var mı?
Başka sorunuz var mı?
Bügün vaktiniz var mı?
Benden korkuyorsunuz.
- Sıcaklamadınız mı?
- Sıcaktan bunalmadınız mı?
Siz kalmalısınız.
- Desteğime sahipsin.
- Desteğim seninle.
Siz arkadaşlar gitmek zorundasınız.
Beş yaşındasınız.
Bir tanesine sahip misin?
İyi görünmüyorsun.
Peki sizin herhangi bir sorunuz var mı?
Hint kirazın var mı?
Benimle gelmek zorundasınız.
Her şeyi yemek zorundasınız!
Öğreneceğiniz çok şey var.
Çocuğunuz var mı?
Sıcakladın mı?
Herhangi bölgesel yemekleriniz var mı?
Zaten bir pozisyonun var mı?
İşte bazı ayrıntılar.
İşte bilimsel kanıt.
Çok güzel gözlerin var.
Pazartesi günü kaç dersiniz var?
Siz çocuklar acele etmek zorundasınız.
Bu kadar çok çalışmak zorunda değilsiniz.
Hepiniz kalmak zorundasınız.
Okula gitmek zorundasın.
Arkadaşlar, sizde Boston resimleri var mı?
Çok güzel kedileriniz var.
Apartmanınızda kapıcı var mı?
Beni affetmelisin.
Seçeneğin yok.
Benim için endişelenmenize gerek yok.
Şampuanın var mı?
Hiç çocukların var mı?
Hiç kardeşin var mı?
Hâlâ zamanın var.
İhtiyacınız olan her şey burada.
- Senin iki kitabın var.
- Sizin iki kitabınız var.
Sen ve Brenda aç değilsiniz.
Japoncada benzer bir deyişiniz var mı?
Gitmek istemesen bile oraya gitmek zorundasın.
Senin üç kedin var.
Aceleniz var mı?
Sizi tanıyorum ve korktuğunuzu biliyorum.
Bir tanesine sahip misin?
Bir çorba kasen var mı?
Ellerin temiz mi?
Siz sadece onu istemek zorundasınız ve o size verilecektir.
- Öğreneceğin çok şey var.
- Öğreneceğiniz çok şey var.
Dikkat etmen gerek.
Sadece birinci soruyu cevaplamak zorundasınız.
Neyin var?
Söz veriyorum.
Seçeneğin yok.
Bir sürü arkadaşın var.
- Birçok kitabın var.
- Çok sayıda kitabın var.
Hanımefendilerin huzurunda şapkalarınızı çıkarmak zorundasınız.
Benim için bir tavsiyeniz var mı?
- Çok şanslısın.
- Çok ballısın.
Kaybedecek bir şeyin yok.
- Boston haritan var mı?
- Boston haritanız var mı?
Pazartesi günü kaç dersiniz var?
- Üçünüz çok şanslısınız.
- Siz üçünüz çok şanlısınız.
Bir erkek kardeşin var mı?
Daha dikkatli olmak zorundasın.
Bir kız kardeşin var mı?
Benim için bir mesajın var mı?
Böyle değerli bir saati satın almak için yeterli paran var mı?
Sistem sizin neyi görebileceğinize göre ayarlanacaktır.
Bu kadar çok çalışmak zorunda değilsiniz.
- Çocukların var mı?
- Çocuğunuz var mı?
- Bütün yapmanız gereken birbirinize güvenmektir.
- Yapmanız gereken tek şey birbirinize güvenmektir.
Bir dakikanız var mı?
Bunu yapmaya hakkın yok.
Çok arkadaşın var mı?
Bu gece için ne planladın?
Hiç duşlu ve tuvaletli odanız var mı?
Odanızı düzenli tutmalısınız.
Ondan korkuyorsun.
Kızgın değil misin?
Bana indirim bileti var mı?
Başkalarına karşı nazik olmalısın.
- Kaç yaşındasın?
- Yaş kaç?
Sıkıntıdan patlıyor olmalısın.
Bir sözlüğün var mı?
- Onu yapmana gerek yok.
- Onu yapman gereksiz.
Aç değil misin?