Translation of "Mucha" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Mucha" in a sentence and their turkish translations:

mucha gente,

Birçok insan.

- Comes mucha comida chatarra.
- Comés mucha comida chatarra.
- Comen mucha comida chatarra.

Çok fazla abur cubur yiyorsun.

- Mucha gente lo hace.
- Mucha gente hace eso.

Birçok insan bunu yapar.

Tenía mucha hambre.

Ben çok acıktım.

Tenemos mucha agua.

Bol miktarda suyumuz var.

Había mucha niebla.

Hava çok sisliydi.

Tengo mucha sed.

Ben çok susadım.

Había mucha gente.

Bir sürü insan vardı.

Hay mucha comida.

Çok fazla yiyeceğimiz var.

Cayó mucha nieve.

Çok kar yağdı.

Tuvimos mucha audiencia.

Bizim büyük bir seyircimiz vardı.

Usamos mucha agua.

Biz çok su kullanırız.

¿Tomas mucha leche?

Çok mu süt içiyorsun?

Perdí mucha sangre.

Çok kan kaybettim.

Presta mucha atención.

- Çok yakından dikkat edin.
- Pürdikkat kesilin.
- Tüm dikkatinizi verin.

Necesitas mucha agua.

Bol suya ihtiyacın var.

Comí mucha pizza.

Bir sürü pizza yedim.

Toma mucha agua.

Çok su için.

- Te tengo mucha confianza.
- Tengo mucha confianza en vos.

Sana çok güveniyorum.

- Mucha gente famosa viene aquí.
- Mucha gente famosa viene acá.

Bir sürü ünlü kişi buraya gelir.

- Tienes muy buena suerte.
- Tienes mucha suerte.
- Tenéis mucha suerte.

- Çok şanslısın.
- Çok ballısın.

- Soy muy afortunado.
- Tuve mucha suerte.
- He tenido mucha suerte.

Ben çok şanslıydım.

- Vosotros tres tenéis mucha suerte.
- Ustedes tres tienen mucha suerte.

- Üçünüz çok şanslısınız.
- Siz üçünüz çok şanlısınız.

- Odio cuando hay mucha gente.
- No aguanto cuando hay mucha gente.
- No soporto cuando hay mucha gente.

- Bir sürü insan varsa, bundan nefret ediyorum.
- Çok fazla insan olmasından nefret ediyorum.

Mucha gente es sensible

Bir çok insan duyarlı tabi

Se necesita mucha agua.

- Çok su gerekli.
- Bol su gerekli.

Él usó mucha miel.

O, çok bal kullandı.

Mucha gente está disgustada.

Birçok kişi üzgün.

Hoy tengo mucha hambre.

Bugün çok açım.

No recibo mucha correspondencia.

Ben çok posta almam.

No bebo mucha cerveza.

- Çok bira içmiyorum.
- Fazla bira içmem.

No tengo mucha paciencia.

Çok sabırlı değilim.

Has perdido mucha sangre.

Çok kan kaybettin.

Había mucha gente allá.

Orada bir sürü insan vardı.

Ahora tengo mucha hambre.

Ben şimdi çok açım.

No tenía mucha hambre.

Çok aç hissetmiyordum.

Conozco a mucha gente.

Bir sürü insanla görüşüyorum.

Tom tiene mucha hambre.

Tom çok aç

Mucha gente estaba allí.

Bir sürü insan oradaydı.

Mucha gente compra aquí.

Burada birçok insan alışveriş yapar.

Mucha gente no vota.

Bir sürü insan oy kullanmıyor.

Mucha gente es floja.

Birçok insan tembeldir.

Tomás tenía mucha paciencia.

Tom çok sabırlıydı.

Mary toma mucha agua.

Mary çok su içer.

Hoy tenemos mucha comida.

Bugün bizim çok yiyeceğimiz var.

Vestía con mucha modestia.

Çok gösterişsiz giyinmişti.

Eso es mucha desconsideración.

O çok düşüncesiz.

No tenía mucha elección.

Çok seçeneğim yoktu.

No veo mucha variedad.

Ben çok seçenek görmüyorum.

No tengo mucha hambre.

Çok aç değilim.

No coman mucha torta.

Çok fazla kek yeme.

Australia exporta mucha lana.

Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.

No hay mucha esperanza.

Çok ümit yok.

Usualmente bebo mucha leche.

Genellikle çok süt içerim.

Ellos beben mucha limonada.

Onlar çok limonata içer.

Tom tiene mucha paciencia.

Tom çok sabırlı.

Allá había mucha gente.

Bir sürü insan oradaydı.

Tom tuvo mucha suerte.

Tom çok şanslıydı.

- Debes tener mucha hambre ahora.
- Ahora debes de tener mucha hambre.

Şimdi çok aç olmalısın.

- Mucha gente buena muere cada día.
- Mucha gente buena muere a diario.

Her gün birçok iyi insan ölür.

- Hoy, Tom no tiene mucha energía.
- Tom no tiene mucha energía hoy.

Tom bugün çok fazla enerjiye sahip değil.

- No hay mucha diferencia entre ambos.
- No hay mucha diferencia entre los dos.
- No hay mucha diferencia entre las dos.

İkisi arasında çok fark yok.

Estar presente requiere mucha energía.

Enerjinizin hep yüksek olması gerekiyor.

Y mucha gente para amar.

ve bizim seveceğimiz bir sürü insan var.

Mucha gente no ha podido.

Birçok kişiyi yendiğini bilirim.

Esto ayudará a mucha gente.

Bu birçok kişiye yardımcı olacak.

Y tienen mucha energía solar.

Onlar buna miktarda sahipler.

Hubo gritos y mucha indignación.

Çok fazla bağırış ve öfke vardı.

Hay mucha gente con fez

başı fesli bir sürü insanlar var

Tenía mucha energía para entregar.

Geri verecek çok enerjim vardı.

Los estadounidenses comen mucha carne.

Amerikalılar çok et yer.

Mucha gente le estaba esperando.

Bir sürü insan onu bekliyordu.

Nosotros no tuvimos mucha diversión.

Biz çok fazla eğlenmedik.

¿Visita mucha gente el museo?

Müze çok sayıda kişi tarafından ziyaret edilir mi?

El auto consume mucha bencina.

Araba çok yakıt harcar.

La máquina genera mucha electricidad.

Makine çok elektrik üretir.

Hay mucha gente en Asia.

- Asya'da bir sürü insan vardır.
- Asya'da çok sayıda insan var.
- Asya'da birçok insan vardır.

No le prestan mucha atención.

Onlar ona biraz dikkat ederler.

Él conoce a mucha gente.

O, birçok insan tanıyor.

En invierno hay mucha nieve.

Kışın çok kar var.

Este año tuvimos mucha nieve.

Bu yıl bol karımız vardı.

¡Tengo mucha curiosidad al respecto!

Onun hakkında çok meraklıyım.

Tiene mucha experiencia como profesor.

Onun çok fazla öğretmenlik deneyimi var.

Se ha reunido mucha gente.

Birçok insan toplandı.