Examples of using "Prisa" in a sentence and their turkish translations:
Acele et!
Acele et!
Acele et!
Acele et!
Acele et!
Acelem vardı.
Acele et!
Acele ediyorum.
Acele ediniz, bu acil.
Acele etmelisin.
Böyle acele etmeyin.
diye düşünüyorsanız aceleci olmayın
Acele edelim.
İtelim, Tom.
Aceleye gerek yok.
Acele yoktu.
Acelem yok.
Hiç acelemiz yok.
Siz beni acele ettirdiniz.
Acele etmeli miyim?
Acelem yoktu.
Daha hızlı, Tom.
Hızlı ol.
Hız öldürür.
Benim hiç acelem yok.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Tom acelesi olduğunu söyledi.
Acele etmelisin.
Böyle aceleyle nereye gidiyorsun, kız?
Lütfen acele et!
Acele et, lütfen.
Acele etmeliyiz.
Tom acele edecek.
Lütfen acele eder misin?
Acele edersen ona yetişirsin.
Acele etmek zorunda değilsiniz.
Acele etmeye gerek yok gibi görünüyor.
Çabuk ol! Konser başlıyor.
Acele et, Tom.
- Niçin acele ediyorsun?
- Niçin öyle acele ediyorsun?
Siz çocuklar acele etmek zorundasınız.
Gerçekten acele etmene gerek var mı?
- Yavaşça acele et.
- Yavaş yavaş acele et.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
Acele et, yoksa geç kalacaksın.
Tom'un acele etmesi gerekiyordu.
Affedersiniz, bizim de acelemiz var.
Bütün bu acele ne?
- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.
Acele etmemize gerek yoktu.
Ona acele etmesini söyle.
Tom hızlı davranmak zorunda.
- Ona hemen dönmesini söyle.
- Ona çabuk dönmesini söyle.
- Biraz dara geldim.
- Biraz zamanım daraldı.
Onu yapmak için acelem yoktu.
Zamanımız var, acele etmeye gerek yok.
Çabuk ol, yoksa treni kaçıracağız.
Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.
Acele etsen iyi olur.
Acele edersek, onu yaparız.
Acele et ve trenine yetişeceksin.
Hiç acelesi yok.
Acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.
Acele et! İşte otobüs geliyor.
Benim acelem yok.
Acele edin! Etmezseniz, geç kalırız.
Bu kadar acele nereye gidiyorsun,çocuğum?
Çabuk ol! Şimdiye dek hazır olman gerekir.
- Acele et yoksa uçağını kaçıracaksın?
- Acele edin yoksa uçağınızı kaçıracaksınız?
O aceleyle odasını temizledi.
Eğer acele edersen bunu yapabilirsin.
Acele etmeye çalış.
Acele et yoksa treni kaçıracağız!
Aceleyle giyindim.
Eve gitmek için acele ediyorlardı.
Acele et! Çok zamanımız yok.
Acelem var.
Bunu yapmak için hiç acelem yok.
Tom'un her zaman acelesi var.
İşlerini aceleyle yaparsan hatalar yaparsın.
Acele etmene gerek yoktu.
- Annesini görmek için acelesi vardı.
- Annesini görmek için acele ediyordu.
Tom'un acelesi vardı.
Yeterli vaktim yok, acele et!
Lütfen çabuk ol! Tom bekliyor.
Zamanım az. Lütfen acele eder misiniz?
Otobüse binmek için acele etti.
Aceleniz var mı?
Otelimize dönmek için acele edelim.
Acele et, geç oldu.
Hadi acele et!
Aceleyle merdivenlerden indi.