Examples of using "распространять" in a sentence and their turkish translations:
ve yaymak
Kesin bilgi yayalım
Türk tarihini incelemek ve yaymak için
ve bunu da insanlığa bedava bir şekilde yaymak istiyosunuz.
Biz bu ürünü Japonya'da dağıtmak isteriz.
hâlâ ona inanmak ve onu paylaşmak ister miydiniz?
Hastalığı kapmış ve birkaç gündür hatta 2 haftadır yayıyor olabilirsiniz,