Examples of using "проглотить" in a sentence and their turkish translations:
Hadi, mideye indirelim.
İlaç yutması zordur.
Gururumu yutmak zorunda kaldım.
Gururunu ayaklar altına alma.
Bunu yaparsanız tehlikeli parazitleri de tüketmiş olma ihtimaliniz artar.
Bunu yaparsanız tehlikeli parazitleri de tüketmiş olma ihtimaliniz artar.
Tom gururunu yutmak ve yardıma ihtiyacı olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.
Çiğneyebileceğinden daha fazlasını ısırma.
Kibrini bastırmalısın.