Examples of using "сделаете" in a sentence and their turkish translations:
Bunu yapar mısın?
Eğer bunu yaparsanız
İlk yapacağınız şey nedir?
Bunu yapacağını düşünüyor musun?
- Sesi azaltmanızın sakıncası var mı?
- Sesi kısar mısınız?
böylelikle daha iyi şeyler yapacaksınız.
Bunu dün yapman gerekiyordu.
Onu yapacaksın.
Yani, bunu yapacak mısın?
Bugün onu yapacak mısın?
Bunu yapacaksın, değil mi?
Girişleri burada ve burada yapabilirsen,
Bunu benim için yapar mısın?
Bunu yarın yapar mısın?
Umarım bunu yaparsın.
Onu ne zaman yapacaksın?
Bunu yaparsanız tehlikeli parazitleri de tüketmiş olma ihtimaliniz artar.
Deprem olduğunda ilk ne yapacaksın?
Bunu bir daha yaparsan sana tokat atarım.
Müziği kısmazsan komşular polisi arayacaklar.
- Bunu yaparsan oldukça aptal görüneceksin.
- Eğer onu yaparsan oldukça aptal görüneceksin.
Eğer bunu yaparsan herkes senden nefret edecek.
Onu yapar mısın?
Umarım onu yapmazsın.
Elinizden gelenin en iyisini yaparsanız, başarılı olursunuz.
Bana onu yapacağını söyle.
Onu yaparsan ölürsün.
Bunu bazen yapacak mısın?
Bunu yapıncaya kadar gitme.
Umarım onu bugün yaparsın.
Onu yapacak mısın?
Onun bir daha yaptığında kovulursun.
Tom bunu yapacağınızı umuyor.
Onu yapacağını umuyordum.
Bunu yapacağını biliyordum.
Umarız onu yaparsınız.
Onu yapsan da yapmasan da önemli değil.
Bunu yapıp yapmadığın önemli değil.
Tom bunu yapacağını düşündü.
Bunu yapacağını biliyorum.
Bana bunu yapacağına söz vermiştin.
Doğru seçimi yapacağından eminim.
Bunu ne kadar çabuk yaparsan o kadar iyi olur.
Onu yaparsan her şeyi mahvedersin.
Gerekeni yapacağını biliyorum.
Tom bana onu yapacağını söyledi.
En iyi olanını yapacağını biliyoruz.
Ne yapacaksın?
- Umarız bunu yapmazsınız.
- Onu yapmayacağınızı umuyoruz.
Senin bir şey yapacağını biliyordum.
Onu yapacak mısın?
- Senin onu yapmayacağını biliyordum.
- Onu yapmayacağını biliyordum.
Bunu yapmanızı beklemiyordum.
Bana bunu yapacağını söyledin.
Bunu ne zaman yapacağını bilmeliyim.
Benim için bir şey yapacağını söyledin.
Bana onu yapacağına söz ver.
Yapılması gerekeni yapacağını biliyorum.
Bunu tekrar yaparsan seni affetmem.
Onu yapmayacağını içtenlikle umuyorum.
Senin aptalca bir şey yapacağını biliyordum.
Bunu bir daha yapacağını düşünmedim.
Tom, bunu yapacağını umduğunu söyledi.
Söylediğim gibi yapacaksın.
Gerçekten onu yapacak mısın?
Onu yaparsan Tom kızar.
Onu yaparsan ne olacağı konusunda seni uyardım.
Onu nasıl yapacaksın?
- Onu ne zaman yapacaksın?
- Sen onu ne zaman yapacaksın?
Bunu yaparsan seni asla affetmeyeceğim.
Eğer ikinci dilinden anadiline çeviri yaparsan, bu durumun tersine tercihen, hata yapma olasılığın daha az olur.
Tom, onu yapmazsan Mary'nin kızacağını söylüyor.
Lütfen on yapmayacağına bana söz ver.
Senin onu yapacağını sanıyordum.
Onu yapacağını biliyordum.
Bu kadar aptalca bir şey yaparsan insanlar sana gülerler.
- Tom bunu yapmayacağını söyledi.
- Tom senin bunu yapmayacağını söyledi.
- Tom sizin bunu yapmayacağınızı söyledi.
Bunu yapmayacağını biliyorum.
Bana onu yapmayacağına söz verebilir misin?
Bunu yapmayacağını bilmiyordum.
Onu yapmayacağını biliyorum.