Examples of using "исчезает" in a sentence and their turkish translations:
yani kayboluyor
devamında bir şehir neredeyse yok oluyor
o topluluk kendiliğinden yok olur
Arktik denizindeki buz tabakası yok oluyor.
Pigmentlerini kaybettiğin bir deri hastalığı.
Gördüğünüz gibi, madde kaybolur, sadece ruh kalır.
bölgesel olarak kalıyor ve yok oluyor bir süre sonra
Her hafta dünyadaki bir yerde bir dilin tükendiği söyleniyor.
10 gün içinde bir gecede kaybolur,
örneğin; bir gemi suda ilerlerken gözden bir süre sonra kayboluyor
Sık sık dünyanın her hafta bir dil kaybettiği söyleniyor.