Examples of using "кожи" in a sentence and their turkish translations:
O deriden yapılmış.
Sinekkaydı tıraş olmak cilde zararlı mı?
Burada cildin yüzeyini görüyorsunuz.
O deri bir kemer.
Sedef bir deri hastalığıdır
ve ciltte, hasar gördüğü zaman cilt kanseri gibi
Bronzlaşma, cilt kanserine neden olabilir.
O çanta dana derisinden mi yapılmış?
Bu çanta deriden yapılmıştır.
Cilt rengi fark etmez.
Cildinizin rengini beğeniyorum.
Bukalemun deri rengini değiştirebilir.
İnsanlar ten rengine göre yargılanıyor.
Ultraviyole ışınları cilt kanserine neden olabilir.
Derinizin hangi renk olduğunu umursamıyorum.
Pigmentlerini kaybettiğin bir deri hastalığı.
Onlar kaba kahverengi deriden yapılmış.
Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.
Yeni ayakkabılarım deriden yapılmıştır.
Tom, Mary'ye timsah derisi bir çanta satın aldı.
O, deri eşyalar alır ve satar.
Diğerlerini derilerinin rengi ile yargılama.
Sonra tüylerle dolu deriden yapılmış "Featheries" geldi.
O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.
Geçen gün o benim için kanguru derisinden yapılmış bir cüzdan aldı.
- Karısını memnun etmek için elinden geleni yaptı.
- Karısını memnun etmek için her türlü çabayı gösterdi.
Eksfoliye kremler ölü ya da hasarlı cilt hücrelerini temizler.
Biz zamana karşı mücadele ediyoruz.
Tom Mary'yi memnun etmek için geriye doğru eğilir.
Tüm renklerden ve ırklardan insanların şirket basamaklarını tırmandığı,
Tom koyu tenli.
Tom siyah deri pantolon ve siyah deri ceket giyiyordu.
Deri ve tüy kaplı gözleri bu köstebeği tamamen kör bırakmıştır.
İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.