Examples of using "почти" in a sentence and their turkish translations:
neredeyse ama neredeyse
Nerdeyse ama nerdeyse
Edilebilir de.
Neredeyse boş.
Neredeyse işe yarayacaktı.
Neredeyse Tom için kötü hissediyorum. Neredeyse.
Biz neredeyse oradayız.
Neredeyse hazır mısın?
Neredeyse her şey daha iyi hale geldi.
Neredeyse hazırım.
Neredeyse hazır mısın?
Neredeyse haklısın.
Neredeyse hepsi geldi.
Yaz neredeyse bitti.
Sen neredeyse otuz yaşındasın.
O neredeyse doğru.
Neredeyse eminim.
İş hemen hemen bitti.
Neredeyse bitirdim.
Ben neredeyse körüm.
İşin bitiyor mu?
O neredeyse yeni görünüyor.
Neredeyse bitti.
Neredeyse gece yarısı.
Neredeyse yapılmış.
Neredeyse her zaman.
Yaklaşık üç.
Saat yaklaşık 2.30.
O neredeyse mükemmel.
Neredeyse işe yaradı.
Neredeyse karanlık.
Neredeyse herkes davet edildi.
Otopark hemen hemen boş.
Biz neredeyse bitirdik.
- Neredeyse otuz yaşındayım.
- Ben neredeyse otuz yaşındayım.
Mağaza neredeyse boş.
Tom neredeyse orada.
Bugün çok rüzgar yok.
Neredeyse size inanıyorum.
Neredeyse hiç balık yakalamadım.
Neredeyse işimi bitirdim.
Tom'un Fransızcası neredeyse mükemmel.
Tren neredeyse boştu.
Saat yaklaşık 12:00.
Ağrı neredeyse dayanılmazdı.
Neredeyse gitme zamanı.
Tom neredeyse kördü.
O, neredeyse beni ikna etti.
O, neredeyse beni ikna etti.
Tom neredeyse beni ikna etti.
Bu kutu neredeyse boş.
Çalışmamız hemen hemen bitti.
Tom için neredeyse üzülüyorum.
Neredeyse hiç para kalmamıştı.
Ben neredeyse çıplaktım.
Tom neredeyse her zaman kazanır.
Onu hemen hemen herkes yapar.
Ama neredeyse hemen,
adeta bir koruyucu kalkan
Toplantı neredeyse bitmişti.
Gösteri neredeyse bitmişti.
Gün hemen hemen bitti.
Neredeyse saat on.
Çok az yağmur yağıyor.
O imkansıza yakın.
Kutu neredeyse boş.
Çalışma neredeyse tamamlandı.
Uçurum neredeyse diktir.
Resim neredeyse bitti.
Saat yediye geliyor.
Neredeyse uyuyordu.
Neredeyse zamanı.
Biz neredeyse orada mıyız?
Bu neredeyse bir mucize.
Saat neredeyse yedi buçuktur.
İş neredeyse bitti.
O neredeyse ölüdür.
İş neredeyse bitti.
Maç neredeyse bitti.
Neredeyse herkes geldi.
- Neredeyse herkes geç kaldı.
- Neredeyse herkes gecikti.
Onlar neredeyse burada.
Neredeyse öğlen oldu.
Biz neredeyse çok geç kalmıştık.
Şişe neredeyse dolu.
Tom neredeyse otuz yaşında.
Tom neredeyse uyuyordu.
Neredeyse gün doğuyor.
Bu neredeyse işe yarar.
- Akşam yemeği neredeyse hazır.
- Akşam yemeği hazır olmak üzere.