Examples of using "котором" in a sentence and their turkish translations:
O, Tom'un doğduğu evdir.
Bu onun yaşamakta olduğu evdir.
farklı jenerasyonlar bir araya gelir ki
- Tom sana bahsettiğim çocuk.
- Sana bahsettiğim çocuk Tom'du.
Yaşadığım ev eski.
Bu sana bahsettiğim ilaç.
Onun doğduğu kasabayı hatırlıyor musun?
Bu sana bahsettiğim yer.
Bu, Tom'a bahsettiğim yer.
Bu, başbakanın yaşadığı evdir.
Bu sana bahsettiğim şehir.
Şu sana bahsettiğim adam.
ve kârın çok önemli olduğunu biliyorum.
Depremleri de üstünde durduğumuz boğa mı yapıyormuş bari
Bu onun yaşadığı evdir.
Saat kaçta silah atışı duydunuz?
O, onun yaşadığı evdir.
Burası onun doğduğu şehirdir.
Bu benim büyüdüğüm evdir.
Burası benim doğduğum kasaba.
Bu onun çalıştığı ofistir.
- Saat kaçta kahvaltı yapacaksın?
- Ne zaman kahvaltı yapacaksınız?
Burası oturduğum ev.
Bu onun doğduğu evdir.
Büyüdüğüm evi hatırlıyorum.
Bu, onların içinde yaşamış oldukları ev.
Bu Tom'un büyüdüğü ev.
Tom'un bulunduğu uçak düştü.
Bahsettiğin kişiyi tanımıyorum.
Her zaman hakkında konuştuğun bu Tom kim?
Aileme ait olan evde yaşıyorum.
Kaldığımız otel çok rahattı.
Tom'un olduğu uçağı yıldırım çarptı.
Tom'un olduğu otobüs kazaya karışmıştı.
Bağımsızlık yüzmek isteyeceğiniz bir okyanus değil,
Pigmentlerini kaybettiğin bir deri hastalığı.
Ayrıca kurşun kalem sıradan bir kullanıcının
Akşam yemeği saat kaçta?
Onun yaşadığı şehri biliyor musun?
Eskiden yaşadığı ev burası.
Tren Yokohama'ya saat kaçta varacak?
O sana bahsettiğim adam.
Gelecek dersin saat kaçta?
Tom sana bahsettiğim kişi.
Onun doğduğu kasabayı biliyor musun?
Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?
Bu sana bahsettiğim şehir.
O, daha önce çalıştığım mağazadır.
Benim doğduğum şehir çok güzeldir.
O, babamın çalıştığı bina.
Hakkında konuştuğun o kişi benim kız kardeşim.
- Tom içinde yaşadığım yapıya sahip.
- Tom yaşadığım binanın sahibidir.
Büyüdüğüm şehir çok güzeldir.
Bu, amcamın yaşadığı evdir.
Bu, sana bahsettiğim dergi.
Bu dün söz ettiğim sözlük.
Burası babamın doğduğu yer.
Yaşadığım şehir oldukça küçük.
Ofisten saat kaçta çıkıyorsun?
Fransızca konuşabildiğim tek dildir.
Kendisinden bahs ettiğim adam, benim öğretmenimdir.
Tom'un konuşabileceği tek dil Fransızca.
Sana hakkında bahsettiğim kafeye gittik.
Saat kaçta kalktın?
Bu sana dün bahsettiğim kişi.
- Bu, gençken yaşadığım evdir.
- Bu gençken yaşadığım ev.
Ne zaman geri geliyorsun?
O ne zaman oldu?
bizim tatmamızı sağladılar.
her zaman başarabilen bir arkadaşı vardır.
adlı şirkete dönüştürdü.
Peki kara böcekli suşisi olan restoran?
New York'a tren saat kaçta kalkıyor?
İngilizce tüm dünyada konuşulan bir dildir.
Onun yaşadığı evi sevmiyorum.
Tom suçlandığı suçu işlemedi.
O, onun makalelerini yazdığı bilgisayar.
Onların bahsettikleri adam uzun süredir ölü.
Kaldığım otelin bir park yeri yok.
Tom'un kullandığı trene yıldırım çarptı.
Yaşadığımız şehir deniz kenarındadır.
Bu ilk biramı içtiğim bar.
Kaldığımız otel çok güzeldi.
Yaşadığım ev çok büyük değil.
Tom sana bahsettiğim adam.
Onun yaşadığı şehirden hoşlanmıyorum.
Bugün, dün yarın için endişelendiğimiz gündür.
Tom sana bahsettiğim adam.
Tom'un konuşmayı bildiği tek dil Fransızcadır.