Examples of using "животного" in a sentence and their turkish translations:
O, hayvanın derisini yüzmeye başladı.
Bu hayvanın adını biliyorum.
Ama termal görüntüleme yapan bir kamera sıcak vücutları görebilir.
Hapishanedeki yaşam bir hayvanın yaşamından daha kötüdür.
Tilkinin diğer hayvanlardan daha kurnaz olduğu söylenir.
Adada hiçbir hayvan bulunmuyor.
Sizlere ilham kaynağı hayvanımdan bahsetmeye geldim: