Examples of using "другого" in a sentence and their turkish translations:
başka bir hikaye
İçecek başka hiçbir şey yok.
Bundan başka herhangi bir şey yapma.
Başka seçenek yok.
Başka yolu yok.
Başka açıklama yok.
- Başka bir fikrin var mı?
- Başka bir düşüncen var mı?
Başka yolu yok mu?
- Biri diğeri kadar kötü.
- Al birini vur ötekine!
Başka bir çıkış yolu yok.
İçeri girmek için başka yol yok.
Hiç başka yanıt yok.
O, başka bir adama aşık.
Başka çözüm yok.
Başka seçenek yok.
Bunun başka bir rengi de var mı?
Farklı bir şey bekliyor muydun?
Başka seçenek görmüyorum.
Farklı bir şey bekliyor muydun?
Başka seçeneğin yok.
Ama artık başladık.
Tom başka bir avukat arıyor.
Bana başka bir avukat bul.
Bana başka bir doktor getir.
Başka seçenek yoktu.
Başka bir alıcı bulacaksın.
Başka olası bir açıklama yok.
Başka soru sorma.
O, başka bir dünyadan.
- Başka bir yolu yok mu?
- Başka yolu yok mu?
Leyla başka bir adam buldu.
Bu görüşte değiliz.
Hiç başka bir adam öptün mü?
başka yok yani değil mi başka yok!
Başka seçimimiz yok.
Tom farklı bir şey istiyor.
- Git başka birini öp.
- Git başkasını öp.
Senin başka biri olduğunu düşündüm.
Başka seçenek görmedim.
Başka bir şeyden önce bunu yap.
Üzgünüm ama başka bir seçenek yok.
Sana başka bir avukat tutacağım.
Tom başka bir boyuttandır.
Geriye yapmak için başka bir şey kalmıyor.
Kabanın kollarından biri diğerinden daha kısa.
Başka çok şeye ihtiyacım yok.
Başka birini istemiyorum?
Başka seçeneğim yok.
Herhangi başka açıklama görmüyorum.
Birbirinden ayırt etmek mümkün değildir.
Bunun başka bir rengine sahip misiniz?
Bunu yapmak için başka bir yol bilmiyorum.
Michelangelo'da o dönemin başka dahilerinden
Çünkü başka bir seçenekleri yok.
Yapabileceğimiz başka bir şey yok.
Başka seçeneğimiz yoktu.
Bana başka seçenek bırakmadın.
Ben başka bir şey yapamam.
Diğer makul açıklamanın olmadığını anlıyorum.
Başka bir şey denemek istemiyorum.
Tom başka birinden daha şüpheli değil.
Bana başka bir seçenek vermedin.
Yapabileceğim başka hiçbir şey yok.
Son çare olarak talimatları okuyun.
Ben başka bir sekreter bulmalıyım.
Başka bir şeyin yok mu?
Tom'un başka seçeneği yoktu.
Başka seçeneğim yoktu.
Ben başka birine aşığım.
Başka şansımız olmayacak.
Başka bir seçeneği yoktu.
Bir insanı diğerlerinden daha akıllı yapan nedir?
Gitmekten başka seçeneğim yok.
Gitmekten başka seçeneğim yok.
Gitmekten başka seçeneğimiz yok.
Bu arada eğer ikisini de yapmazsanız
diğer yolun aktivasyonu ise olumsuz duygular ve kaçınmalara yol açıyor.
diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım.
İki gözü de mesafeyi ayrı ayrı ölçümlüyor.
Başka bir keşiş yengeci ortalığı karıştırıyor.
Karısı başka bir adamın çocuğunu doğurmuştu.
Taro, kendi sınıfında herhangi bir çocuktan daha uzun.
Başka birine sormak zorunda kalacaksın.
Tom yargıca farklı bir avukat istediğini söyledi.
Beklemekten başka çare yoktu.
Bir adamın çöpü başka bir adamın hazinesidir.
Tilkinin diğer hayvanlardan daha kurnaz olduğu söylenir.
Onu seviyorum ama o başka birini seviyor.
Tom'un gitmekten başka seçeneği yoktu.
Bu, dünyadaki herhangi bir köprüden daha uzundur.