Examples of using "Ténue" in a sentence and their turkish translations:
O kadar soluktur ki, biz neredeyse kör oluruz.
Fakat bu soluk ışık yerde yemek arayan hayvanlara pek fayda etmez.
Hilalin sönük ışığı avcının müttefiki. Antiloplar uyumaya cüret edemez.